27 Şubat 2012 Pazartesi

Yataş Kanepe

durun! zamanın ötesine göndermeden önce bilmeniz gerekenler var: afyon'dan 17:15 aracıyla eskişehir'e geldim daha yeni. yanımda da kenan adında bi' adam. adam kelli felli torun torba sahibi. ve fakat o da ne? anlatmaya başladı. hayatını. ama durmuyor! hiç susmadı. tek bir dakika sessiz kalmadı ben otobüsten inene kadar. çareyi televizyonda buldum. programlar arasında izdivaç, bana ne giysem yakışır mı ne öyle bir program vardı o, cartoon network'ün saçma çizgi dizileri ve rıza amirimin dizisi vardı. açtım ve son ses dinlemeye başladım. ama kenan konuşuyor yanda. duyduğumu sanarak, kafamı çevirmediğim ve tek kelime karşılık vermeyip tek bir mimik yapmadığım halde konuşuyor adam! yan tarafımdaki koltuk sırasında iki kadın vardı. "çok sabırlıymışsın, maşallah" dediler, ben inerken. "vallahi arka sokakları sevdim" dedim. müthiş geçen iki saatten sonra, kenan dışında sağlık durumum çok iyi. ayrıca belirtmek istiyorum; kenan'ın ağzı kahve dışında midesine giren bir şey olmamasından ötürü bozuk köpek maması gibi kokuyordu. ağzımdan nefes ala ala ne kadar mukus varsa sinüslerimden genzime aktı! Yataş Kanepe

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder