hasta yakınları kemoterapi esnasından öyle koruyucu bir hale dönüyor ki.. kendi yaptıklarımı şimdi düşününce bozulmadığını sandığım psikolojimin aslında hiç de normal olmadığını görebiliyorum..
öylesine güçlü durmaya çalışıyosun ki.. hasta olan annenin kılına zarar vermemek için dişlerini çıkarıveriyorsun etrafındaki herşeye karşı.
annem saçlarını yeni yeni kaybediyordu.. ablamla sürpriz! olarak gidip kendi kafamızda deneyip, ağlaya ağlaya peruk aldık. kendi saç boyunda zaten. kısacık. çok belli olmuyor hani.. ama saçlar iyiden iyiye gidince kafada durmadığı için kendini belli etmeye başlamıştı artık.
otobüsteyiz. nasıl bir savunmaya girdiysem karşıda oturan teyze annemin saçına bakıyor diye kaş göz yapıp baktırmamaya çalışmıştım. ulan kadın ne anlayacak benim ne anlatmak istediğimden? bakmaya devam ediyor tabi. ölümcül bakışlar atıp, anlamsız kaş göz işaretlerimin sonu gelmeyince mana veremeyip yer değiştirmişti kadın. bi film sahnesi falan olsa eminim epeyce gülerdim o çaresizliğe.
bir diğeri de yine otobüs sırasındayız. benim yaşlarımda bi kız annemi itip kendi binmeye çalıştı otobüse. allaaaaahhhhhh daha kadın yeni çıkmış kemoterapiden. ben aylardır kadını öpmüyorum, dokunmuyorum. sen gelip itekliyosun benim dünyadan değerli annemi. ne olduğumu şaşırıp harala gürele eşliğinde bi baktım yumruğum havada. bi baktığım duyduğum garip ses benim. hemen kendime geldim. ama çok geçti tabi.
anneniz bu dönemi biraz olsun huzurlu geçirmek istiyosa siz siz olun benim gibi delirip, tırnaklarınızı herkese karşı çıkarmayın. hanım hanımcık kız olun. valla bak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder