31 Ekim 2011 Pazartesi
Blanco Kış Koleksiyonu 2012
her balon ünlüden nefret etmeye kalkarsak çok uzun bir hayat olur bizimkisi ve hiç de çekilmez. o kadar kıskançlık vücudun nahoş yerlerine de vurur. bebe daha çıkalı kaç yıl oldu? bir michael jackson değil tabii ama justin timberlake olmayacağını şak diye kimse söyleyemez. "bebe", o yaşta star olması için gereken her şeye sahip, dolayısıyla bebe star beyler.
Blanco Kış Koleksiyonu 2012
ayrıca iş yakışıklığa, sempatikliğe, para kazanmaya, şöhrete gelince " ama o daha çocuk"; fakat kendince eğlenmeye çalışırken, komik olduğunu düşünürken, kafasına şişe yerken çıkardığı seslere, tavırlarına gelince "bu hareketler ne şimdi? bunu mu seviyorsunuz? beşşş para etmez"..
le
Blanco Kış Koleksiyonu 2012
oldu valla ya. güzel bir kafaymış.
GRIP IÇIN DOĞAL TEDAVI
Blanco Kış Koleksiyonu 2012
bu kadar popüler olması değil, bu kadar eleştirilmesi garip. türkiye'de hiçbir şey yapmadan ünlü olan bir sürü insan yok mu? sabahtan akşama kadar konuşmuyor muyuz "nasıl oldu da oldu?" diye. bu bebenin şansı türkiye'de doğmamış olması ve ikamesi olmaması. öyle şahane pazarlama ki... "nesi yakışıklı da, olgun da, bilmem ne" ?!?! bu bebenin hitap ettiği yaş ortalaması belli, ergenliğinde televizyona çıkan alelade birine hiç mi aşık olmadınız be? posterler falan hani? sen büyüdün diye ergenlik de seninle bitmedi. milyonlarca ateşi başına vurmuş genç kızlarımız var enerjilerini bir yere yönlendirmeleri gereken. justin bieber da bu iş için biçilmiş kaftan resmen. görüntü iyi, ses iyi, dans iyi, flört etmesi iyi vs...
Blanco Kış Koleksiyonu 2012
ben bu işlerin içinde olsam aynı şekilde türk şubesini çıkarırdım ivedilikle. çünkü türkiye'de de ergen genç kızların aşık olacakları, bir gülüşüne üstlerine başlarını yırtacakları küçük prens eksikliği var. nasıl göremezler bu boşluğu?
ayrıca çocuğun sesi -şarkı söylerkenden bahsediyorum, yoksa konuşurken gayet hoş bir tonu var- kız sesine de benzese iyi gırtlağı var. istersen onun gibi söylemeyi bir dene bakalım, hatta videonu da çek bir karşılaştıralım. le
Blanco Kış Koleksiyonu 2012
H&M Conscious Koleksiyonu 2011
evet sevgili sözlükçüler kocaman bir oha demek istiyorum! Blanco Kış Koleksiyonu 2012 ve evet bunun sebebi de bu justin bebesidir.. sana laflar hazırladım yaşken eğilmeyen ağaç. dostum! sen ne yaşadın ki hayatın hakkında film çekiyorsun lan? beybbbbiiiii beybiiiiiiii beybiiiiiiiiiiiiiiiii uhuuuuuuuuuuuu diye söylediğin şarkının çok hüzünlü bir geçmişi mi var. ulan sen 16 yaşında değil 70 yaşında falansın da bizi mi yiyorsun, varsa bir teknoloji söyle biz de gençleşelim. benajmin button gibi bir hikayen mi var? ya da küçükken bıngıldağını nereye çarpıp böyle mal olduğunu mu anlatacaksın? nesin lan sen, ne hayatı ne hikayesi!!! H&M Conscious Koleksiyonu 2011
H&M CONSCIOUS KOLEKSIYONU 2011
ya arkadaş geçen gece bi gaflete düştüm hakkında entry yazdım. (bkz: #20020793)
hatta yazmadan evvel üşendim kim olduğunu okuyarak bakmaya, google'ın görsellerinden baktım. piiiiiy. 15 yaşında tıfıl olduğunu anlayınca dedimki; la dedim heralde sempatik dedim güzel filmlerde oynayo dedim, sözlük sevmiş ufağı dedim, öylece bi entry yazıvirdim.
H&M Conscious Koleksiyonu 2011
ama arkadaş iki gündür ne zaman ben butonuna bassam, bu pijle ile ilgili sallapati entrym hep en son oylanan. başka entry giriyorum, o oylanıyor arkasından akşama gene bakıyorum justin bebe. sol frame'e baksam mütamadiyen bu göt bezini görüyorum. başka işiniz mi yok la sizin. adamlar durmadan bişeyler yazıyo hakkında yazmayan da deli gibi sayfasını tarıyo amk. ele mi geçirdi lan sözlüğü bu minik! sözlüğün gerçek sahibi bu itlek mi? net olun lan! en son dayanamadım baktım bişey mi kaçırıyorum, okuyum iki dedim; ciddi ciddi taraflar var ayrılmışlar münakaşa hali bunla ilgili. neyin peşindesiniz ebi? heleee bir de cheryl cole ismini görende -neyle, nasıl, ne şekilde o başlıkla ilgili olduğunun hiç bi önemi yok- nasıl da şok olmak!
H&M CONSCIOUS KOLEKSIYONU 2011
geçtim burayı amerika'yı çalkalıyo gibi lan sanki bu tereyağı kafalı. öyle bi intiba var.
H&M Conscious Koleksiyonu 2011
bu piçi ilk gördüğüm günden beri aynı duyguları besliyorum kendisine. nedeni de gayet basit. sıfır yetenek olmasına rağmen sims oynarmış gibi oynanıp para kazanılıyor justin üzerinden. koğğpırıt ameeerika olayı yani.
H&M Conscious Koleksiyonu 2011
ha, justin adam akıllı biri olsaydı, taylor swift'i öpmeye çalışmasaydı, 16 yaşında dünyanın en pahalı arabalarından birine binip sonra onunla artistlik yapmasaydı yani olgun olsaydı derdim ki bu çocuk ileride belki bir şeyler olabilir. ama olamadı. olamaz da çünkü kendisi sadece şirin bir çocuk o kadar. muhtemelen ajanslar tarafından didik didik edilip seçilmiş bir proje.
H&M Conscious Koleksiyonu 2011
hatırlıyorum seneler önce britney spears ve justin timberlake'in veletken disney club'da söyledikleri şarkılar, oynadıkları müzikaller falan devamlı dönüyordu mtv'de. yani doğuştan yetenekliydi onlar. en bebe hallerinde bile müzikle iç içeydiler. ha daha sonra birazcık tozuttular orası ayrı ama sonuçta ikisi de taş gibi insanlar. ama müzikleri ön plandaydı. justin'de ise durum tam tersi, herkes "ay yirimmmmmmmmmm" diyor.
Mango Kasım 2011 Kataloğu
bu çocuğun hakkında birden fazla entry gireceğimi Mango Kasım 2011 Kataloğu tahmin etmezdim. olum bu kadar mı zavallısınız lan siz? 16 yaşında amerikalı mı ingiliz mi bi şarkıcı bebe söz konusu, iyidir kötüdür tartışılır da sanane ki bebenin hayatından? daha önemli konular hakkında belki söylemek istediğin şeyler vardır. ömrü boyunca senin söylediklerinden bi haber yaşayacak olan bieber' den bahsediyoruz yahu. ne gerek var "hater" triplerine. Mango Kasım 2011 Kataloğu
Mango Elbise Modelleri ve Fiyatları
- bu kim ya justin' in yeni çakması mı çıktı?
- hayeaarr yaa o bir kere justin çakma değil, kendine özgü bi justin oo.
- iyi de çocuk bu mikrofon yerine lolipop verselerdi keşke.
- ne çocuğu ya çok yakışıklı oo taaam mıı? büyüyünce kim bilir nasıl olcak.
- yakışıklı mı ben saçlarımı kestirsem bundan yakışıklı olurum ya?
- ama o kim' in eline vermiş.
- olsaydı ben de verirdim belki nerden biliyorsun.
- senin müzik zevkin olsaydı bi tarafında müzik dükkaenı açarrdın.
Mango Elbise Modelleri ve Fiyatları
ya o değilde, bu zevzek muhabbeti bir kenara bırakırsak, ben, ne zaman, bu nerden çıktı, tutmaz dediğim bütün tuhaf oluşumlar tuttu ya. hotelli bi emo grup vardı, polonyaya aitti sanırsam bi müzik kanalında dinledim, saniyeler içinde kapattım, bu gavurlarda ne tuhaf, dinlenir mi la bu dedim, bikaç ay sonra baktım adamlar mtv ye falan sıçramış, kızlar göğüslerinin üzerinde hop hop bu veletlerin ismini taşıyor. bu dünya nereye gidiyor acaba dedim kendi kendime...
Mango Kasım 2011 Kataloğu
Blanco Kış Koleksiyonu 2012
neyse aradan zaman geçmedi lady gaga çıktı poker face dedi, yetti gayrı dedim yeni bi britney yeni bi christana mı dedim hemi de güzel de değil dansları falan da tuhaf. sonra bir moda olayına girdi hatun, bir marjinallik akımı yarattı. hoop o da patladı.
Mango Elbise Modelleri ve Fiyatları
aha sonra bu çocuğu gördüm, şişman bi zenci abimizin yanında heyy yoo hareketi yapmaya çalışırkene, iç ses olaraktan yine kendime
ulan yeni jojo mu, yine bir yeniyetme yine bir pop olayı mı? dedim. nitekim bir baktım o da fırtınalar estirmiş.
Blanco Kış Koleksiyonu 2012
ya lady gagayı anlarım hizmet ettiği sektör hazır, çıplaklık her türlü gidiyor, geçtim.
tokio şeysini de anlarım, ee malum emolar.
ama bu ne ya, nedir bu? bu çocuk nasıl tuttu, nereye tutundu, öyle bir kabileyeti var mı? ( bana aha kabileyeti diye youtube'tan şarkısını atmayın, sayın biebercılar) 16 yaşındaymış ya 16, böyle bir yetenek niye gizlensin diyebilirsin tabi de ama sıradan kalitesiz bir pop yaptığından, gizlese de olurmuş. ama bi dakika ya, ben ilk ergenlik aşamasında ki, liseli hatınları unuttum, ee tabi siz de haklısınız. yurdum liseli kızlarına derin bir saygım var ortaokul derecesinde olanlara da tabi.
Blanco Kış Koleksiyonu 2012
uzaylı olduğumun kanıtı eleman. çok büyük yemin Blanco Kış Koleksiyonu 2012 edicem, haftalar önce sol frame de yine coşkun gibi entryler girilesiyle ve ben onları kadar kendisinden haberim yoktu. halen de olduğu söylenemez, bir tek 1-2 fotoğrafını gördüm sözlük sağolsun. bir de youtube linki vardı, şarkı söylerken, yarısında çıktım. baya, bu sene öss ye hazırlanacak liseli tipli bir eleman işte. ne yapar, ne yer ne içer bilgim yok. uzaylılığımın kanıtı ise burayı okudukça ortaya çıktı. yeryüzünde bu elemanın varlığından haberdar olmayan bir ben varmışım gibi geliyor bana. niye bu kadar ilgi çekiyor anlayabilmiş değilim. neyse allah mutlu mesut bahtiyar etsin. tanımam etmem. hümanist gireyim olaya. Blanco Kış Koleksiyonu 2012
Grip
kim kardashian'ı sikmesi alkışlanacak birşey değil bildiğin suçtur... kardashian denilen zeka küpü'nü şikayet etseler de görse bi taraflarını tersten...
aston martin alması da onun için çok birşey ifade etmemeli. ben 16 yaşımda bisiklete biniyordum. normal olan da bu zaten... kimse aston martinim yok diye mal demedi bana ama alkış da almadım bisikletim var diye... şimdi de kimse bana gelip "aston martini var çocuğun lan bişi diyemezsin ona taam mı?!" diyemez... aston martin sahibi olmak zengin olduğunu gösterir sadece. eh sadece parayı parametre olarak alıyorsan zaten vah yazık...
Grip
ben sevmiyorum bu çocuğu, nedeni de ortada; olmadığı biri gibi gösterilmeye çalışılıyor. 15 yaşında artık nasıl şeyler yaşadıysa aşk şarkıları besteliyor; 4 akorla... 16 yaşında playboy oluyor; henüz reşit bile değilken... seneye de uyuşturucuya başlar bakarsın? e şov dünyası bu değil mi?
Grip
şimdi tivitırdan göndericem bunları bebişime... çevirme falan da yok, koskoca castin türkçe mi bilmeyecek?
29 Ekim 2011 Cumartesi
Esenyurt Baymak Servisi - 444 1 494
Esenyurt Baymak Servisi - 444 1 494
Stres dolu bir günün ardından evlerinize gidip TV karşısında rahatlamak ya da sıcak su sağlayan kombinizi açıp sıcak bir duş almak isteyebilirsiniz. Peki evinize gittiğiniz zaman bu elektrikli ürünlerden herhangi biri arıza verirse ne yapardınız? Mutlaka canınız çok sıkılırdı. Ama artık canınızı sıkmanıza gerek yok; çünkü Esenyurt Baymak Servisi olarak biz her zaman hizmetinizdeyiz.
Esenyurt Baymak Servisi
Özel Esenyurt Baymak Servisi olarak, evinizde ya da iş yerinizde mevcut olan ve sizlere kolaylık ve rahatlık sağlayan bütün elektronik cihazların tamirini süratli, profesyonel ve hesaplı bir biçimde vermekteyiz. Kombi, beyaz eşya ya da klima olması önemli değil; farklı departmanlardaki bu işin eğitimi almış ve deneyimli teknikerlerimiz problem hangi elektronik eşyanızdaysa siz müşterilerimize kesin çözüm bulacaktır. Ekonomik olmayan ve yavaş servis hizmetine artık son diyorsanız 444 1 494.
Esenler Baymak Servisi - 444 1 494
Esenler Baymak Servisi - 444 1 494
Yoğun bir günün ardından evlerinize gidip TV karşısında ayaklarınızı uzatıp dinlenmek veya sıcak su sağlayan kombinizi açıp ılık bir duş almak isteyebilirsiniz. Peki evinize vardığınız vakit bu elektrikle çalışan ürünlerden biri onarıma ihtiyaç duyarsa ne hissederdiniz? Kesinlikle canınız çok sıkılırdı. Ama bundan böyle can sıkıntısı yaşamanıza gerek yok; çünkü Esenler Baymak Servisi olarak biz her zaman sizinleyiz.
Esenler Baymak Servisi
Özel Esenler Baymak Servisi olarak, evinizde ya da iş yerinizde mevcut olan ve sizlere kolaylık ve rahatlık sağlayan bütün elektrikli cihazların onarımı hızlı, nitelikli ve hesaplı bir şekilde vermekteyiz. Herhangi bir elektronik cihaz olması fark etmez; farklı departmanlardaki eğitimli ve tecrübeli teknisyenlerimiz sorun hangi elektronik eşyanızdaysa sizlere kesin çözüm bulacaktır. Pahalı ve hızlı olmayan servise artık son diyorsanız 444 1 494.
Beşiktaş Bosch Servisi - 444 1 494
Beşiktaş Bosch Servisi - 444 1 494
Stres dolu bir günden sonra evlerinize gidip TV karşısına uzanıp dinlenmek ya da sıcak su sağlayan kombinizi açıp sıcak bir duş almak isteyebilirsiniz. Peki evlerinize gittiğiniz zaman bu cihazlardan herhangi biri bakım ve onarıma gereksinim duyarsa ne yapardınız? Kesinlikle can sıkıntısı yaşardınız. Ama bundan böyle can sıkıntısı yaşamanıza gerek yok; çünkü Beşiktaş Bosch Servisi olarak biz her zaman sizinleyiz.
Beşiktaş Bosch Servisi
Özel Beşiktaş Bosch Servisi olarak, evlerinizde ya da iş yerlerinizde mevcut olan ve sizlere rahatlık ve konfor sağlayan bütün elektrikle çalışan ürünlerin tamirini hızlı, nitelikli ve hesaplı bir şekilde sağlıyoruz. Herhangi bir elektronik cihaz olması fark etmez; farklı departmanlardaki bilgili ve deneyimli ekiplerimiz arıza hangi elektronik eşyanızdaysa siz müşterilerimize kökten çözüm sunacaktır. Hesaplı olmayan ve hızlı olmayan bakım ve onarım servisine artık son diyorsanız 444 1 494.
Çatı Katları
iyisiniz hossunuz da beyler ufak bir detaya kafam takildi benim; Soğan Sarımsak Kokusu Nasıl Önlenir? ulan dizinin basindan beri karistirmadiginiz, dumur etmediginiz halt kalmadi, 50 adam bir minibusu camurdan cikaramadiniz ya, helal olsun... yok bu ecnebi milletine pratik zeka dersleri vermek lazim, sen o kadar manyak detaya kafa yor, git camura saplan, tabana kuvvet, oldu mu be fish? Çatı Katları
Mango Kasım 2011 Kataloğu
dünkü bölümü ile beni ekran başında geren ve en sonunda da senaryoya yüksek sesle müdahale etmemi sağlayan dizidir.
kendimi bir an "lan oğlum michael, hadi hadi, biraz daha hızlı olsanaaa" diye bağırırken yakaladım. korktum kendimden, hatta sandım ki michael ekrandan "tamam abla ya ne bağrıyon, gidiyoruz işte" diyecek.
Mango Kasım 2011 Kataloğu
neyse, sezon finali kaldı sadece. yoksa bende televizyondakilere oturma odasından kumanda ve bağırarak müdahale edenlerden birisi olacaktım.Mango Kasım 2011 Kataloğu
Versace Elbise Modelleri 2012
ilk sezonun tamamını seyrettim; artık öngörülerimi (bkz: #9220103) yoruma çevirebilirim. evet, klişeler var; evet, "ilgi çekti; hemen bitirmek olmaz" düşüncesiyle konuyu uzatma çabaları var; ama bunları kabullenince gerçekten de heyecanlı; hatta bazı bölümlerinin bazı yerleri fazlasıyla heyecanlı. klişeler sebebiyle en kral macera filmine bile burun kıvıran ben, prison break'ı ve 24'ü merakla izliyorum. haa, bu iki dizide de bir sürü klişe var; ama ikisi de senaryosundan tutun, kurgusuna kadar oldukça başarılı ve özenli yapımlar. prison break'i gayet ilgiyle ve dikkatle izledim; muhtelif klişeler dışında (özellikle; her problemden son anda kurtulmak) bence 24'ten daha heyecanlı bir dizi olmuş (bu vesileyle lostsever arkadaşlara selam eder, "sen bir de lost seyret" dememelerini rica ederim; zira bir sürü kişiden methini duyduğum için, fırsat bulunca lost'u da seyretme niyetindeyim). gerçi, dört sezonunu da seyretmiş biri olarak 24'ü birazcık kanıksamaya başladığım için, prison break'ı seyretmek yeni bir heyecan oldu ve o yüzden bu diziyi -şimdilik- daha heyecanlı olarak nitelendiriyorum(dur). neyse, artık zamanla anlarım.
Versace Elbise Modelleri 2012
netice itibariyle, her sorunda "şimdi götü nasıl kurtaracaklar?" sualinin cevabını merak ettirerek ve çözümü görünce "vay be! çözümü iyi uydurmuşlar anuna koyim" dedirterek ekrana yapıştıran dizidir. şu ana kadar seyretmemiş olan maceraseverlere, -klişeleri kabullenerek izlemelerinin altını çizip- hararetle öneriyorum. MANGO KASIM 2011 KATALOĞU
Versace Elbise Modelleri 2012
burdan sonra yakalanırlarsa bir daha kaçmak gibi bir şansları olmıyacağından bence yakalanmamaları gerekir..
peki o kadar polisin arasından kaçmaları mucize gibi olmaz mı bence olur..
scofieldlerin babası uzun zamandır ortada görünmüyordu ben helikopteri onun kullanıyo olabileceğinden şüphelendim bi ara, çocuklarını anca o kurtarabilir gibi görünüyor şu durumda zaten.. Versace Elbise Modelleri 2012
peki veronicaya ne olucak: o evden sağlam çıksa bile yine elinde bir kanıt olmaması lazım yoksa herşey ortaya çıkar..
bu arada lincoln'ün oğlu hapisten nasıl kurtulucak..
dr.sara tancredi o kadar morfin aldıktan sonra hayata geri dönebilecek mi.. dönse bile hapisten kaçanlara yardımdan ceza yeme ihtimali var.. gerçi babası büyük ihtimalle başkan yardımcısı olucak, o sayede yırtabilir diye düşünüyorum..
ancak bizimkiler yakalanmazlarsa diğer kaçakların ve hapishanenin hikayede pek bir işlevi kalmayacağı için konuyu nasıl genişleticekler.. işte takıldığım nokta burası eğer kaçakların hepsi yakalanırda hapse geri dönerlerse ve tekrar kaçarlarsa yuh derim..Versace Elbise Modelleri 2012
Versace Elbise Modelleri 2012
daha önce yaptığım senaryo tahminini götümde patlatan bir sezon finali oldu. gerçi kısmen tutturdum, en azından haywire'ı "aaa bak kuş" diye kandırdılar, ve 5 kişi kaldılar. bokun suyu oldu böyle bi yerde bitmemeliydi. scoffield şimdi de tarım konusuna el atarsa şaşırmam. "arpaların arasına saklanalım köpekler kokumuzu alamaz" veya "gelinciklerle kıyafetleri kırmızıya boyayın" gibi. Versace Elbise Modelleri 2012
polisler sara için pasibıl ovırdoz dediğine göre ölmemiş olabilir, sıradan uyku salyası da olabilir onlar.ıyaekh.
t-bag abruzzi'ye tecavüz edecek. ağır ağır hem de.
avukat hanım steadman'ı gördüğüne göre , ya 2. sezon 5 bölüm falan olacak, ya da hanımefendi de ölecek. başka türlü başkan'ın başkan kalması mümkün değil, olaylar çözülür. senaristlerden daha akıllı olduğumu sandınız dimi? yanılıyosunuz.
sanki herkes bi şekilde yakalanacak da tweener kaçacak gibi görünüyo, ağlarım.
haywire kafanı sikiim çocuum o nası kaçış?
8 tane davar 1 minibüsü ittiremediniz canınıza sıçiim.
2. sezon yarın başlasa keşke. tadı kaçacak. Versace Elbise Modelleri 2012
Beslenme Yetersizliği
hapishaneden dombil Versace Elbise Modelleri 2012 ve yaşlı amca olmadan kaçılmıştı 21.bölümde, sezon finalimizde ise polisler arkada bıraktıkları izler sayesinde sürekli peşlerindedir. hapishane içinde biriktirilen nefret ve kin duygusu nihayet günyüzüne çıkarak bölünmeler meydana gelir. havaalanında bekleyen uçağa da tam yetişecekken polisler çıkagelir her nekadar bölümün ismi "flight" olsada uçak bunlar olmadan havalanır kaçar gidir, bizimkiler yeniden ormanlık alana dalarak birkaç aylık sezon arası dinlenme moduna geçerler. Beslenme Yetersizliği
Hissizlik
- şimdi bi tane ünlü zengin adam var, bi de zengin olmayan ama delikanlı bi genç. kızımız aralarından birini seçecek ama karar veremiyor. aileler de birbirleriyle didişiyolar hep. eski husumetleri var bayağı öncesinden. sonra ailenin birinin bi de genç kızı var, konservatuara gidiyo gizli gizli, ailesi hukuk okuyo zannediyo. onun da okuldan hoşlandığı bi çocuk var ama çocuğun dikkatini çekemiyo pek zavallım* vallahi ailecek meraktan ölüyoruz her hafta n'olacak diye.
- hmm evet sizin dizi de iyiymiş, size iyi seyirler.Aşırı Beslenme
- haa bu arada amerikalılar salak efendim, bak bizim dizinin bütün konusunu almış kendi dizilerinin sadece yan hikayesi yapmışlar. oysa o çocukla doktor arasında (ya da jack, sawyer, kate) ne olacağı üzerine kırk bölüm çekebilirlerdi. müsrif bunlar canım. Hissizlik
Böbrek kisti
ivmesi felaket düşen ama yirminci bölümle toparlayan, son bölümüyle de eski bölümlerini hatırlatırcasına keyif veren bi yapıya bürünmüştür. lost bi kefede, bu diğer bi kefede abicim. dizi seyreden adam değildim ama meğer benim bıraktığım yerden almış yürümüş bu yapımcılar, senaristler.
Böbrek kisti
- bize seyrettiğiniz diziyi tarif eder misiniz?
- şimdi lincoln diye bi adam var, hapse giriyo başkan yardımcısının.... planlar dövme ola.... isyan sayesinde kapatılma yaptırı... o plan işe yaramayınc... dışarda gizli servis elemanları adamın evin... avukatlar tehdit alı.. harikulade bi doktor kızla bizimki arasınd... kaçma... çok heyecanlı bi dizi, sabırsızlıkla bekliyoruz her bölümülü*
- evet peki siz bize izlediğiniz diziyi anlatın lütfen. Akciğer Tümörleri
Olfaktör sinir
cnbc e'de izlediğim Maydonuzun Faydaları en iyi dizilerden biri... the o.c.'nin yerine konulduğunda kızmıştım ilk başta ama şimdi de her perşembe prison break olsa o.c. olmasa da olur diye düşünmeme neden olan dizidir... ayrıca lime wire'dan indirdiğim birkaç bölümden birine görüntü kalitesi nasıl diye bakarken ileride neler olacağı hakkında istemeden çok şey öğrendiğim ve bunu yaptığım için kendime küfür ettiren dizidir...Olfaktör sinir
Vakko Sonbahar Kış Koleksiyonu 2011 2012
oz dizisinin uzun süre etkisinde kalmış biri olarak fragmanlarını tv'de ilk gördüğümde bayağı heyecanladığım ve acaba oz'un tadını verebilecek mi diye meraklandığım dizidir.
şimdi ise, yaklaşık 2 aydır cnbc-e kanalında yayınlanan bu diziyi oz ile kıyasladığımda hapishane ortamı dışında herhangi bir ortak noktalarının olmadığını farkettim.
özetle ve kıyasla;
oz, izleyiciye oswald hapishanesindeki mahkumların hapishane içi yaşantılarını, birbirleriyle ve yöneticilerle olan ilişkilerini aktarırdı. oz'da hapishane içinde gelişen olaylar, yine hapishane içinde kalırdı. dışarısı yoktu. oz'da homeboys, the brotherhood, muslims, irish, italians, latinos isminde birbirleriyle sürekli çatışan gruplar ve bu grupların içinde her birinin farklı hikayesi olan karakterler vardı. yapımcılar diziyi her hafta farklı bir grup karakteri üzerinde yoğunlaştırırdı. oz, ortalama bir amerikan hapishanesinin içinde olan biteni hiçbir görsel kısıtlamaya gitmeden tüm vahşetiyle gözler önüne sererdi.
Vakko Sonbahar Kış Koleksiyonu 2011 2012
prison break'de ise hapishane içi diğer grupların bahsi geçmez. üzerinde durulması gereken tek grup varsa, o da firar grubudur.
ve prison break, oz'daki gibi hapishane içindeki tüm mahkumların tek tek her biri üzerinde yoğunlaşmaz. ön plandaki karakterler firar grubunda yer alan veya firar grubuyla etkileşim içinde olan karakterlerdir (sucre ,t-bag, abruzzi, westmoreland, c-note gibi). prison break'de sadece hapishane yoktur, dışarısı da vardır. iç ve dışarıdaki olaylar birbirini bağlar.
prison break'de konu çok daha detaylı, derin dolayısyla her an sürprizlere açıktır. Nina Ricci 2011–2012 sonbahar & kış koleksiyonu
Nina Ricci 2011–2012 sonbahar & kış koleksiyonu
ülkemizin birbirinden güzîde müzik kanallarında standard, üslûp, seçim, beğeni ve benzerî kaygıların esâmelerini aramak düpedüz abesle iştigâl. zira güzel ülkemizin birçok köşesinde olduğu gibi müzik kanallarında da parayı veren düdüğü çalar. bu cümlede tüm kelimeler gerçek anlamlarında kullanıldı. aynen yazıldığı şekilde, eğer yeterince paranız varsa vallâhî de, billâhî de televizyona çıkıp düdük çalabilirsiniz.
çünkü ülkemizin birbirinden güzîde müzik kanallarında, hangi prodüksüyon şirketi, plakçı daha çok para veriyorsa onun çıkardığı albüm ve şarkıcılara yer verilir. o izlediğimiz bütün „top10“, „son10“, „kırmızıd10“ gibi seçkilerin hepsi işkembeden sallama, sponsor bulmak için uydurulmuş „şark televizyonu kurnazlığı“nın yaratıcı buluşlarıdır.
Nina Ricci 2011–2012 sonbahar & kış koleksiyonu
hâlbûki biz sâde vatandaşlar, herhangi bir müzik kanalını izlerken, orada müzikten sorumlu bir yönetici olduğunu, onun belli bir anlayış ve prensip çerçevesinde ne tür müziklerin, hangi şarkıların çalınacağına falan karar verdiğini sanıyorduk. yok öyle bir şey! ben bu ülkede „ben, ekranda kimse sütyen giymeyecek demedim mi!“ diye ortalığı ateşe veren ve dahi birden fazla televizyon kanalı idâre eden „medya patroncuğu“ tanıyorum, üstelik bu kişi güzel ülkemizde bugün iki tane de gazete edinmiştir…. Nina Ricci 2011–2012 sonbahar & kış koleksiyonu
Nina Ricci 2011–2012 sonbahar & kış koleksiyonu
kanal, mehmet tez tarafından savunulmuş. neymiş, biz kral tv indie grupları yayınlamayınca "neden?" diye soruyor muymuşuz? canları ne isterlerse onu yaparlarmış. kral tv gibi powertürk çıksa dese ki "yalın artık bizim tarzımıza uygun müzik yapmıyor, yayınlamayacağız" kabulümdür. deniz arcak'ın bir klibi görsel olarak başarılı bulunmamış da yayınlanmamıştı mesela, hatırlıyorum. amenna. ama bir klip "ilk kez" bir yerde yayınlanmak zorunda. ve internetsiz günlerde saat 14:00'da ilk kez kral tv'de yayınlanan kliplerle büyüyen bizler için ilk kez kral'da yayınlanan klipler yabancı gelmiyor. powertürk niye bunu bir ergen tepkisine dönüştürüyor, ültimatom veriyor anlamak mümkün değil. o zaman kral da aynı şeyi yapsın, "klibini ilk benim kanalımda yayınlamayana hiç yayın yok" desin. zaten üretkenlikten ve kazançtan tavan yapmış müzik endüstrimize çok lazım çünkü bunlar.
Nina Ricci 2011–2012 sonbahar & kış koleksiyonu
dileğim, sanatçıların bir araya gelip powertürk'e kliplerini hiç vermemeleri. böyle saçma salak bir uygulamaya adam akıllı bir tepki lazım çünkü.
Nina Ricci 2011–2012 sonbahar & kış koleksiyonu
Ev Aksesuarları Nasıl Olmalı
geleceği konusunda endişe Nina Ricci 2011–2012 sonbahar & kış koleksiyonu ettiren kanal. günde defalarca döndürüp durduğu insanların (yalın, hande yener, murat dalkılıç) kliplerini artık yayınlamayacaklarmış. kaza rıza sıla, murat boz ve bir-iki kişi daha klibini ilk kez kral tv'den sunma gafletinde bulunsa powertürk'ün elinde yayınlayacak klip kalmayacak, ne korkunç. Ev Aksesuarları Nasıl Olmalı
yaklasik 1 haftadir sirf eski Ev Aksesuarları Nasıl Olmalı aliskanliklar dolayisiyla dinlemeye calistigim kanal. dayanma surem 1 hafta oldu anca. adamlar radyo olayini gecip iskence olayina girmisler. artik ne zaman acsam ya "arabada dinle" denen sarkimtrak "sey" ya da akp reklam muzigi var. ne yapmaya calistiklarini cozemedim acikcasi. uc gram muzik zevkimiz vardi onun da icine "once muzik" sloganli bir radyo etti. Duvar Stickerları
28 Ekim 2011 Cuma
Kervan Mobilya
- polat mekan basıyor. hadi god mode dedik, vurulmuyor dedik ama görüyorum ki bu polat'ın god mode'luğu değil, karşısındaki figüranların mal mode'luğu. dalıyor muro'nun mekanına, karşısındaki adam silahı polat'a doğrultup bekliyor. lan çeksene tetiği neyi bekliyorsun mal herif. odada yedi kişi varsa yedisi de silahı doğrultup bekliyor ki polat vursun, ben de öleyim. tamam figüransın sonuçta ama ciddi bir dizide oynuyorsun. düşerken yumuşak iniş yapma bari. adam ölünce düşeceği yeri kontrol edip, sert yüzeyse yumuşak bırakıyor kendini yere. ayaktaysa patadanak yere düşmesi gerekirken adam önce oturup götünü yere koyuyor, sonra da yavaaşça uzanıyor. ağzıyla da "aııaahh" diye bir ses çıkarıyor ki vurulduğunu tam iyice anlayalım.
MUTFAK HALI MODELLERI
- polat'ın ve memati'nin tüfek namlularına maytap mı soktunuz lan? resmen şu pastaların üstüne dikilen kıvılcımlı maytaplar gibi yerlere falan dökülüyordu adamlar muro'nun peşinden taratatata diye koşarken. hem tabancalarınızın mermisi bitiyor, çatışma esnasında şarjör değiştiriyorsunuz anladık, güzel. peki o makineli tüfekler sonsuz mermili mi? onun niye mermisi bitmiyor, çük kadar şarjör var üstünde. içinde de taş çatlasın 30 tane mermi vardır. çıkardığı sese de bakacak olursak epey seri bir silah. yani basit bir matematik hesabıyla en en fazla 10 saniye ateş edebilirsin o tüfekle. ama sen ne yapıyorsun? takıır takıır dakikalarca çatışıyorsun. bütün bir pencerenin etrafına sıkıp çerçeveyi yerinden söküyorsun, camdan atlayıp yine dakikalarca peşinden kovalıyorsun. tam bilgisayar oyunusun tam.
Kervan Mobilya
- zafer dışarı çıkıp baktıktan sonra kapıyı güzelcene kilitlememiş miydi? abdülhey gelince nasıl açabildi zart diye?
Kervan Mobilya
polat'ın iyiden iyiye süpermenliğe özendiği dizidir. her açıdan. "sağır oda'da şöyle hatalar var böyle hatalar var şöyle saçmalık böyle saçmalık ama kurtlar'a bak öyle mi, süper şahane" dedik, bu da sıçmaya başladı.
KERVAN MOBILYA
- gecenin karanlığında adam kartondan bozma mayına araba alarmı yapıştırıp çöp tenekesine koymuş, kendi de tetiği eline alıp çalıların arkasına sotelenmiş. polat süpermenvari kızıtötesi görüş sistemiyle o karanlıkta çalıların arkasındaki adamı görüyor. adam da "saklanayım da aradan bakayım" demiyor, yarak gibi dikilmiş polat'a bakıyor. göz göze geliyorlar. polat bir şeylerden şüpheleniyor. sonra o çalıların arkasındaki adam nasıl bir denyoymuş ki elindeki tetiği "aha bak elimde mayını patlatacak düğme var ve şimdi de basıyoruuum" der gibi havaya dikiyor. avea hatlı cep telefonu mu lan o, havaya kaldırınca daha mı iyi çekiyor? yerden bassana, adam görmeden. hah neyse ne diyorduk, polat kızılötesi gözleriyle mayın patlatan adamı görünce "mematiiii" diye bağırıp koşuyor. bu sıradan tam arkasından mayın patlıyor. işte burada polat, bomba tam arkasında patlamasına rağmen sanki götünde patlamışcasına 90 derece havaya sıçrıyor, süpemen, neo, rambo 3 karışımı bir hareket yaparak yere konuyor. olmuyor, olmuyor.KERVAN MOBILYA
Kervan Mobilya
17. bölümünde aşağıdaki gibi bir diyalog geçmiş ve yine yarmış dizi:
polat ve ekibinin kullandığı deponun basılmasından sonra depoyu basan muro'nun nerede olabileceğiyle ilgili konuşulmaktadır. baskını verdi kaçtı şimdi hangi deliğe girmiştir bilinmez gibi laflar ortada dolanırken memati bombayı patlatır:
"çıktığı yere girse farketmez!!!"
Kervan Mobilya
(bkz: beni doğduğum yere gömün)
Kervan Mobilya
ayrıca nerdeyse her bölüm sonunda bi pusunun, patlamanın, kurşun yağmuruna tutulmanın kısaca ölümle burun buruna gelmenin ardından 17. bölüm sonu itibariyle kahramanımız polatın kaşından aşağıya doğru hafif bir kan süzülmüş, üstü başı hafiften toz olmuştur. kahramanımıza en fazla bu kadar zarar verebildiler. bu hızla bi 3-5 sene daha gider bu versiyonu da...
Küçük Odalar İçin Mobilya
17. bölümüyle yakında bol bol iç karartıcı hastane sahneleri izleyeceğimiz dizi. bu bölümün promosuna baktığımızda elde iki yaralı olduğunu görüyoruz. kim bunlar? güllü erhan ile ahu toros yani nefise karatay. -işte "akıllı bkz" veremezsen tüm sözlük hayatın yaniyle geçer- pekiyi bunlar bir işe yarıyor mu? hayır. ölseler, geride rol icabı üzüleceklerden başka bir güruh bıracaklar mı? hayır. Kıvanç Tatlıtuğ’dan Pırlantalı Özel Tasarım Saatleri
türk doktorlara güvenim tam, bir operasyon yapıp ikisinide bu diziden şutlayın lütfen. olmadı karınlarında ameliyat masası unutun, bir şeyler yapın. yoksa o kabus gibi hastane sahnelerini en az 1 ay dayarlar. Küçük Odalar İçin Mobilya
Küçük Odalar İçin Mobilya
dizinin eksikleri gun be gun artmakta ama en buyuk eksisi kim ne derse desin polat alemdar karakterinin sigligi.
hatirlayin dizinin baslangicini. hatta ilk 10 bolumu harcayabilecek vaktiniz coksa bi tekrar izleyin. insandi polat, hata yapardi ha hep telafi ederdi ama hata yapardi. bi de islerini baskalarina yaptirmazdi kendisi yapardi. kafa kirilacaksa kirardi, dayinin onunde mahcup otururdu vs. simdi karsisina kim ciksa palazlanan delikanli modunda, bi bok yaptigi da yok ha. bir aralar onu alikoymuslardi, masada poker oynuyorlardi. lan oyle sahneler yok artik bu dizide. istenilse olamaz mi bal gibi olur.
dedik ya sozde ana karakterimiz hala polat alemdar ama esamesi okunmuyor su siralar. muthis zayiflatilmis ici bosaltilmis vaziyette; catik kasli devlet baglantili bir mafya babasi nasil oluyorsa oyle o kadar
Küçük Odalar İçin Mobilya
elde bir konsept var, bu konsepti seven bir kitle de var. fakat artik ne yapimcilarda ne de senaristlerde heves kalmamis anlasilan. oylece harciyorlar bozuk para harcar gibi tum bunlari.
biz ne ceksek izliyorlar, arada bir kac farkli bakis acisi veririz olur biter. eyvallah abi izliyoruz bir sekilde ama mal yerine koyularak.
Küçük Odalar İçin Mobilya
bir amac var ama sozde. bir gidisat var ama sozde.
her seyi sozle bu dizinin artik, her seyi sozde sozle.
Villa Modelleri Örnekleri
artık akşam haberlerine bakışımı değiştiren dizidir. herhangi bir olayın altında başka olaylar arıyorum. ha gerçekte öyle değil mi tabi ki öyle. bu yönüyle zaten dizi işlevini yerine getiriyor. insanları uyandırmayı başarıyor. diziden etkilenip mal mal sağa sola sataşmak veya takım elbise&pardesü kombinasyonu yapmak değil etkilenmek dediğim. güncel olayların altından çıkabilecek vakaları sezinleyebiliyor insan.
Duvar Boyama Motifleri
unutmayalım ki gerçekten de her bokun altında bir bok var. hiçbir şey boş değil. ne oyunlar oynanıyor güzel memleketimin üstünde..
bak yine sıkıntı bastı lan. açıyım bi çizgi film de kendime geliyim olmayacak böyle.. Villa Modelleri Örnekleri
Duvar Boyama Motifleri
başından beri Duvar Boyama Motifleri davut tataroğlu karakterinin, hepimizin gerçek yaşamda zamanla ne kadar büyüyüp güç sahibi ve amerika yanlısı olduğunu bildiğimiz büyük medya patronuna çok benzediğini gördüğümüz dizidir. ama bir karakteri bir kişiye yıkmak doğru olmayabilir. dizideki karakterlerde bir çok kişinin yansıması olabilir. torosları ise sabancı olarak düşünmüştüm. aile yapısı olarak alakası olmasa da ilk bölümde şirketteki tarama olayı özdemir sabancı'yı hatırlatmıştı bana. ama şöyle de bir şey var. eski baronun ölüm şekli üzeyir garih'inkine çok benziyor. baronun evine çaycı olarak giren feraye ise fehriye erdal ile benzerlik taşımakta. oradaki baronu öldürme girişimi kısmı da bir yandan özdemir sabancı hikayesini anlatıyor gibi. yani her karakter üzerinden bize bir takım tanıdık hikayeler anlatılıyor sanki. son olarak pusu'daki kitapçı suikastini anlatmaya gerek yok sanırım o çok bariz.
le
Duvar Boyama Motifleri
KOTON 2011-2012 SONBAHAR-KIŞ
DUVAR BOYAMA MOTIFLERI dizide ilginç diyaloglar geçiyor.polat 'türkiye'nin elini ayaklarını birileri gözünü başka birileri, başka birisi ise elinde bıçağı tutuyor ülke kurban ediliyor'diyor adamlarından biri 'ne yapacağız?' diye sorduğunda ise ülkeyi kastederek 'aslan kurban olamaz' diyor yani kendini devlet sanan 4 tane insan var dizide ve gerçekten alıntı gibi anlatılıyor bunlar ,ne kadar inandırıcı olabilir ki demek geliyor insanın içinden ancak ne yazık ki ülkemizde siyaset,devlet hatta genel kültür bilgisini kurtlar vadisinden alan arkadaş sohbetlerinde bu bilgileri daha da yanlış yönde geliştiren bir gençlik var.bir batı ülkesinde olsaydı kısmen bazı derin devlet meselelerinin ve ulusalar arası suç örgütlerinin dünyasını anlatmaya çalışan kendine göre bir izleyici kitlesi olan ('24') gibi sıradan bir dizi denilip geçilebilirdi ama ne yazıkki bu dizi birtakım bilinç konularının oturmadığı ülkem KOTON 2011-2012 SONBAHAR-KIŞ
Mango 2011 Sonbahar – Kış Koleksiyonu
bir şaşmaz brothers 2011-2012 Versace Military Modası productions şaheseri..bay pipo & teşkilat in iki tetikcisi & reis vs.. kitaplarinin televizyon uyarlamasi..soner yalçin konsept danişmanindan fazlasiymiş gibi duruyor..umarim emeğinin karşılığını layıkiyle alıyordur..kamera arkasına serdar akar'in geçmesi ile izlenebiletesi katmerlenen yakın zaman karanlik tarihinin belgeseli..bu dizinin tek mat kalan yani, ba$rol oyuncusunun en kötü performansi çikaran kişi olmasi ki normaldir, piyangodan oyuncu..ayrica necati adina kişisel endişem, rol den sonraki yaşamini kontrol edememesi ,rolün altinda ezilmesidir..çakır vakası malumken.. kötü özendirmelere yolaçmamasini dileyerek izlemeye devam..
Mango 2011 Sonbahar – Kış Koleksiyonu
Mavi Jeans İstanbul Tişörtleri
heyecanla izledigim ancak, cakırın Mavi Jeans İstanbul Tişörtleri ölümünden itibaren olayları tahmin ettigim(abdülheyin çöp toplayıcısıyken durup duruken polatın arkadası oluvermesi en basından burdan birşey çıkacak dedirtmişti) artık yeni süprizler beklediğim dizi. bu arada görüntü yönetmenin de mi değişiklik var bilemedim ama görüntü eski sezondakine dönmeli.aa bir de o kadar ödeme yapılıyor e lütfen efektler (patlamalar vs.) biraz para dökülerek yapılsın. yeni süprizler,kişileri, olayları tahmin edemedigim bölümler bekliyorum, dizinin senaristlerine saygılarımla duyururum. 2012 Burberry Kış Koleksiyonu
2012 La Giza Portföy Çanta Modelleri
bu sezonda bizleri ekran basina amele sumugu gibi yapistiracak dizi.senaryoda donen entrikalarin tamamen hayal urunu oldugu safsatasina gulup gecen izleyicileri abbas ustaoglu-hiram abbas benzetmesiyle iyiden iyiye gaza getirmis,bunyede komplo teorileri gelistirme arzusunu alevlendirmistir.karanliktan aydinliga cikarken verilen tarihte kurulan turk devletlerinin bayraklari sahnesi, hazir ab ile muzakerelerin baslamasinda on kosul kalmayan bu tarihte, allah allah nidalariyla atalarimizin viyana kapilarinda yarim biraktigi isi tamamlama hayalini guclendirmistir.abdulhey'in ne skime aslan beyin evinde oldugu,polat'in baron ile ne tur bir bagi oldugu gelecek bolumlerde ortaya cikinca dizi tadindan yenmeyecek,her persembe bizlere cektirdigi reklam arasi dizi iskencesine ragmen evde ptt vaziyeti alinip keyifle izlenecektir.buradan yetkililere sesleniyorum;fazladan her reklam size agiz dolusu kufur olarak geri donmekte.bu sebeple reklamlarin bokunu cikartip asap bozmayin,kurtlar vadisi keyfimize limon sikmayin o kadar!
2011 Tiger Ayakkabı Modelleri
not: polat alemdar'a sigarayi birakmak yaramis, yuzune kan gelmis.
2012 La Giza Portföy Çanta Modelleri
icle Siyah Beyaz Perde Modelleri
"yaz tatiline girip birden cok sezonda devam eden diziler icinde kurtlar vadisi'nin ilk gunku canliligini korudugunu anlatabilmek icin, dizide sagda solda calan telefonlar gosterilirken, evin telefonunun calip, acmaya tirsmi$ oldugumu soylesem yeterli olacak midir?" yoksa "bircok farkli ortamdaki, farkli ya$lardaki insanlarin per$embe geceleri evlerine kilitlenmeleri, hic bitmeyen bir roman tadindaki bu dizidir" diyerek kendimi ifade etmeye cali$sam da yine de hakkini tam olarak veremeyecegim dizidir.
Siyah Beyaz Perde Modelleri
ha son yayinlanan bolumunde, amcanin olumuyle bir face off, ya da yillardir konu$mayan teyzenin cigligiyla bir e$kiya tadi almadim degil hani.
icle
Siyah Beyaz Perde Modelleri
yahya reis gibi rolune cuk oturmu$ pala'nin jenerikte gosterilmesiyle beraber dizide "sana -$imdilik- i$ yok" denmesiyle bu karakteri ileriki bolumlerde de gorebilecegimizi du$unuyor, per$embe ak$amlari nobete falan kalmayacagimi, emrimde olan sunuculari dunya lamerlarinin insiyatifine birakacagimi ilan ederek goz ya$lari icinde adiguzel'in dizinin eski bolumlerindeki davrani$larini incelemek uzere hayata ara veriyorum degerli vadigiller.
Siyah Beyaz Perde Modelleri
sezonun ilk bolumuyle ortaligi kirmis, Siyah Beyaz Perde Modelleri firtina gibi girmis dizidir. bir yandan karahanli nin evi, bir yandan nesrin in durumu, bir yandan polat, bir yandan aslan amca, bir yandan abdulhey, bu gider de gider. biz milletce bilmem kimin bir bolum boyunca elli dakikalik yolu elli dakikada gidisini anlatan dizilere alismisiz. onceden de olayliydi ama bu kadar da olmaz. aptala dondum resmen. saat gecenin neredeyse onikisi, ben hangisinden baslasam uzulmeye simdi?
Siyah Beyaz Perde Modelleri
Çilek Genç Odası
tarih itibariyle yayınlanan bölümünde tahminimce abdulhey'in taaa en başından beri polat'ın kim olduğunu bilerek aslan bey tarafından görevlendirilmiş bir insan olduğunu düşündüğüm dizi. aslan bey öldü ikisi de kaldı ayazda donmuş bekçi siki gibi.
le
Çilek Genç Odası Fiyat Listesi
en az 2 yıl daha yayında kalacak şekilde karıştırmışlar yine senaryoyu. benimde dizim gecede 5 milyon dolar temiz para bıraksa bende karıştırırım helal olsun.
haa bir de tam dizi jeneriğinde bir telefonla ürperdim.
frackman reloaded : kardeş seyirde miyiz ?
thug love : tabiki de
frackman reloaded : budur Çilek Genç Odası Fiyat Listesi
Çilek Genç Odası Fiyat Listesi
yeni sezona hareketli bir giriş yapmış perşembe Çilek Genç Odası Fiyat Listesi geceleri yine aile ile oturup çekirdek eşliğinde tv izleyeceğimi sezonun ilk bölümünden göstermiş dizi. merakla izliyoruz. -ayy bi de bi etkileniyorum bi etkileniyorum ona buna kurşun sıkasım delikanlılık yapasım geliyo, yasaklasalar keşke-
Çilek Genç Odası Fiyat Listesi
27 Ekim 2011 Perşembe
ÇILEK GENÇ ODASI FIYAT LISTESI
--- spoiler ---
normalde seyretmediğim ama az önce aslan bey'in ölümünün hiram abas'ın bay pipo'da anlatılan ölümüne* birebir benzemesiyle , ulan acaba hangisi mehmet ağar , hangisi çatlı*(pala denen kişinin çatlı olması ihtimali az değil) , hangisi mehmet eymür'müş diye merak ettiren dizi..
icle
Evkur Mobilya
*efendim bay pipo'da hiram abas'ın ölümünden şöyle bahsedilir: kendisi arabasıyla giderken hız tümseğinde yavaşlayınca arkadan vurulmuştur.. iyi bir atıcı ve de suikast ihtimallerine karşı tetikte bir insan olduğu için silahını çekmeye bile fırsat bulamaması sadece güvendiği bir tanıdığını yakınında gördüğü şeklinde yorumlanır.. belirtmek gerekir ki bu sahne bay pipo'daki sahnenin aynısıdır.. tek eksik aslan bey*'in ağzında pipo olmamasıdır..
--- spoiler --- ÇILEK GENÇ ODASI FIYAT LISTESI
Evkur Mobilya
abartılı şiddet sahneleri Evkur Mobilya bir yana bu dizide beni en çok rahatsız eden konu güllü karakterinin her icraattan sonra (yanlış hatırlamıyorsam öyle tabir ediyorlardı, yanlış ta olabilir) sanki matah bir şey yapmış gibi bunun geyiğini yapması. sanki halı sahada maç yapmışlarda sonrasında geyiğini yapıyorlar. onca kan döktükten sonra 'insan' hiç mi kanlı ellerine bakıp iç çekmez. adam öldürmek bu kadar mı kolay bu kadar mı sıradan bir şeydir. hayır yani insanlar seksten sonra bile bir sigara yakıp olayın bir muhasebesini yaparken... Evkur Mobilya
Astım
hurriyet
derbi fener'in
sarı lacivertliler, takipçisi galatasaray’ı iki uzatma sonunda yıktı, 18’de 18 yaptı. fener’de pondexter ve birsel, cimbom’da esra ile young skor yükünü sırtladı.
Astım
potada şampiyonluğun güçlü adaylarını karşı karşıya getiren derbide fenerbahçe, takipçisi galatasaray’ı 96-94 yendi. baştan sonra müthiş bir heyecanın yaşandığı ve iki kez uzatmaya giden karşılaşmayı zor da olsa kazanan sarı lacivertliler, bu galibiyetle avrupa üzüntüsünü unutturdu. yıldızlaşan pondexter (26) ve birsel’le ligde 18’de 18 yapan kanarya, güçlü rakibine 4’üncü yenilgisini tattırdı. Epilepsi Nedir?
Epilepsi Nedir?
3 mart 2008'de oynanan fenerbahce galatasaray bayanlar derbisinde verdigi ana haber yazisiyla beni sasirtmis ve tarafsizligini sorgulamama neden olmus gazetedir. ayni macla ilgili olarak spor muduru bir basketbol oteritesi olan hurriyet ise daha farkli cizgi ve kalitede bir haber vermistir. daha fazla soze gerek yok, farki ayirt etmek zor olmasa gerek:
Epilepsi Nedir?
saba
Epilepsi Nedir?
Epilepsi Nedir?h
skandal!
bayan basketbolundaki nefesleri kesen derbide fenerbahçe iki uzatma sonunda g.saray'ı yendi. ama hakem ikilisinin inanılmaz kararları, basketbolun güzelliğini gölgede bıraktı.. ... böylesi görülmedi
ama hakem ikilisi yücel çilingir ve ziya özorhon maçın önüne geçti. g.saray'ın maçı dengelemesi için herşeyi yaptılar. neden maçı bu kadar üstlerine aldılar? birileri olası bir playoff finalinin 1-1 mi başlamasını istiyordu? hani kararlarında 3-5 yanlış olsa 'tamam' diyeceğiz ama aynı takımın aleyhine 100 tane de hata olmaz ki! g.saray savunması güreş-judo-karate karışımı bir haldeydi. hareketli perdelemeler, baltalar(!), çekmeler, itmeler bildiğiniz ne kadar faul varsa yaptı g.saray ve hakemler yüzde 95'ini çalmadı. gözlerinin önünde pondexter'a çelme takan işıl alben'i es geçmelerine ne demeli! böyle yazdık diye kötü adam olacağız ama bunların cevabını mhk başkanı vermeli. verir mi dersiniz! bekleyip, görelim. H&M Babet Modelleri 2012
H&M BABET MODELLERI 2012
nasi bir spor servisi var anlamak mumkun degil bu gazetenin. en cok satan olmasa da en "buyuk" olma gibi bir iddiasi var hurriyet'in. o bakimsan insan haberlerinde biraz ozen gormek istiyor. (yani aslinda ben gormek falan istemiyorum bir $ey ama "buyuk" iddiasinda olanin bunu da gostermesi gerekir genelde)
H&M BABET MODELLERI 2012
misal bugun ki spor sH&M BABET MODELLERI 2012ayfasindan bir haber demeti. galatasaray'la ilgili. dun gece erkenden saat 7.30 sularinda spor sayfasini hazirladiklarindan olsa gerek bursaspor* maciyla ilgili tek bir bilgi yok. zaten sonuc gs'lilar icin zaten yeterince kotuyken bir de spor sayfasini acinca (ben klikledim zira hurriyet'i sadece netten spor sayfasi icin ziyaret ediyorum) gordugum $u oldu:
"avrupa'da final pires'le gelir" H&M BABET MODELLERI 2012
H&M Babet Modelleri 2012
serdar turgut'tan sonra fatih altayli'nin da ayrilip baska gazetelere gecmesiyle iki onemli adamini yitiren gazete.
H&M Babet Modelleri 2012
eskiden cok cok eskiden "gerceklerin uzerine giden dobra gazeteci" izlenimi yarattigi icin sempati duydugum fatih altayli'dan su anda zerre hazetmiyorum. dun ak dedigine bugun kara diyebilen, acikca patronunun tetikciligini yaptigi halde bunu iyilik, durustluk kisvesine burundurmeye calisan, dun sevdigi (veya seviyor gorundugu) adama obur gun belden asagi giydirmeye, camur atmaya calisan bu adam bende acayip sikinti yaratiyor, ama yillarca hakkinda atip tuttugu sabah'a transfer olmasi sasirtmiyor.
lakin, nasil bir insan olursa olsun altayli'nin da hurriyet'ten ayrilmasi bu gazete, bu medya kurulusu ve hatta holding icin buyuk bir kayip gibi gozukuyor.
H&M Babet Modelleri 2012
son 10 senede degisen gazetecilik anlayisi sonucu kose yazarlari yazar kimliklerinden siyrilip bagli olduklari holdingin eli ayagi haline geldiler. gazeteler de o holdingin toplum, devlet ve hukumet gozundeki bir nevi vitrinine donustuler. hurriyet turk basininin amiral gemisi oldugu surece dogan grubunun yildizi parliyor. karamehmet grubunun aksam'i satin almasi ve parlak yazar transferleri ile turkiye'nin gundemine yon vermesi ile toplum gozundeki imaji degisiyor. butun bunlari belirleyen en buyuk faktor de o gazete bunyesideki belli basli yazarlarin ne kadar cevval oldugu ile ilgili. turkiye'de bir sekilde gundeme yon verebilen yazarlari asagidaki gibi gruplara ayirmak mumkun:
H&M Babet Modelleri 2012
bir türkiye gerçeği ne kadar aksini iddia etsek de.
bir gazeteden ziyade basın organı diyelim. zira halktan kopuk olduğu iddia ediliyor. halkla bütünleşik olduğunu da kendisi iddia etmiyor.
tek söylediği, varlığından haberdar olmamızı istediği hürriyet okurları diye etiketlendirdiği kitle. ya da şöyle diyelim biz de, %67'lik bir kısmı yani üçte ikisi a ve b sosyo ekonomik statüde yer bulan kitle. H&M Babet Modelleri 2012
hürriyet'e dair sorunları, ayşe arman'ı, ertuğrul özkök'ü, kelebek'i ve benzeri her türlüsünü bir bütünün parçaları olarak düşünelim. hürriyet bir üründür ve satın alan kitleye göre hazırlanmaktadır.
'dubai'nin ufak tefek taşları" veya "bir uktedir canımın çektiğiyle sevişmek" kabilinden cümleler için klavye tuşlayan ayşe arman ya da fenerbahçeli müzik öğretmeni sevgili ercan saatçi ya da onun kayınbabası ve değişik bakış açılarının babası ertuğrul özkök ve de yada yada
hepsi türkiye gerçeği'dir. türkiye'nin a ve b ses gruplarının gerçeği. malesef o kitle, eğilimlidir böyle şeyler okumaya. ellerinde mutlaka hürriyet'i görürsünüz. güzel döşenmiş cafe'lerde, kendilerini ofise götüren vw passat'ların arka koltuklarında mutlaka hürriyet vardır.
hürriyet, kendi okuruna biçilmiş bir entaridir.
hürriyet; bazen dubai'ye gidebilmektir, bazense oradan hiç dönememek.
hürriyet; bazen "kahrolsun avrupa parlamentosu" naraları atabilmek bazense "yaşasın avrupa birliği" diyebilmektir.
hürriyet; hem aydın doğan'ın gözlüğüyle bakabilmektir olaylara hem de hiçbir şey görememek.H&M Babet Modelleri 2012
H&M Babet Modelleri 2012
seri ilanlar kismi olmasa ne ise yaradigini anlayamacagim, ortalama 45 sayfalik kagit grubu. ülkemizde üçüncü sayfa haberi ve arka sayfa güzeli kavramlarini yerlestirmis gazetedir. güzin abla gibi zamaninda ve belki hala çok faydali bir köse bu gazetenin çok az artilarindan biridir. seri ilanlari için aldigim zamanlarda okuyayim da bosa gitmesin diye açtigimda, gazetenin sayfalarinda o kadar az okunacak sey bulabiliyorum ki herhangi bir boyama kitabinda bile daha çok okunacak sey vardir. zannedersem türkiye'de bu kadar satmasinin nedeni seri ilanlar bölümü, yoksa birsey okumak isteyenler radikal veya sagci bir gazeteyi, birsey okumak istemeyenler de postayi, bulvari falan alirlardi. isin kötüsü yillarin agir topu milliyet de son yillarda hürriyetlesmistir.
H&M Babet Modelleri 2012
bir baska çarpici örnek de yasadigim su olayla verilebilir. fazla da papaz olmak istemedigim, her gün hürriyet alan patronumla aramda geçen konusma. sabah elimdeki radikal'i görür ve: H&M Babet Modelleri 2012
26 Ekim 2011 Çarşamba
Sağlıklı Yiyecekler
istanbulluların genelde sevmediği Çocuklarda İshal ve Nedenleri, ama ankara da yaşayanlar için cennet. güvenli, bir bayanın geç saatlerde başına birşey gelmeden gezebileceği nadide şehirlerden. sakarya da içilir, kızılay da gezilir, tunalı da ve bahçeli de kazıklanılır ama gene de mis gibi gezilir. gölbaşında rakı, papazın bağında romantizm. anlatmakla bitmez. görebilene...Sağlıklı Yiyecekler
Fırfır etekli elbise
an itibariyle beyaza boyanmış, griliği bir tek kar yağdığında belli olmayan pembemsi gökyüzünde dans eden kar tanecikleri kardeşlere tatil habercisi üniversitedekilere ise bir zulüm bildirgesidir. sonra muhtelif Anne Sütünün Yararları yokuşlarda*tıkanan dolmuş ve otobüsler insanı yaklaşık 50 derecelik yokuşu yürüyerek çıkmanıza sebebiyet verir ki eve ulaşıldığında belden aşağısını ıslak bulmak mümkündür. ama güzeldir ankaranın karlı hali, belki de güzel bulunacak tek elbisesidir kar ankaranın. beyazın saflığı yansır yüzüne şehrin, temizliği ve ferahlığı yansır. insanı iyi hissettirir.Fırfır etekli elbise
Tek Kollu Abiye Modelleri
türkiye cumhuriyetinin başkenti ankara, orta anadolu'nun merkezi bir noktasında kurulmuştur. bu merkezi konumu itibariyle tarih boyunca özellikle selçuklular ve osmanlılar devrinde, ankara keçilerinin tüylerinden yapılan sof kumaşlarının yurt dışına satılması ankara'yı kervansarayların güzergahı ve bir ticaret merkezi haline getirmiştir.
ankara, birinci dünya savaşı sonrası atatürk liderliğindeki ulusal direnişte belirgin bir konum üstlenmiş ve ulusal kurtuluş savaşı ile türk yurdunun yabancı işgalinden kurtarılmasıyla 13 ekim 1923'de yeni türkiye cumhuriyeti'nin başkenti ilan edilmiştir.
Tek Kollu Abiye Modelleri
ankara'nın en belirgin noktasında yer alan yapı, ulu önder atatürk için yaptırılan ihtişamlı anıtkabir'dir. 1953 yılında tamamlanan bu antik ve modern mimari sentezi yapı türk mimarisinin gücünü ve zarafetini kanıtlamaktadır.
şehrin en eski bölümleri tarihi kaleyi çevrelemektedir. duvarlar içinde 12. yüzyıla ait alaaddin cami her ne kadar osmanlılar tarafından elden geçirilmişse de hala selçuklu ahşap işçiliği ve sanatının güzel örneklerini sergiler. pek çok sayıda ilginç eski türk evi restore edilmiş ve sanat galerileri ya da geleneksel türk mutfağından örneklerin sergilendiği lokantalar olarak yeniden hayat bulmuştur.
Tek Omuzlu Gelinlik Modeli
hisar kapısı'nın yakınlarında güzel bir şekilde restore edilmiş olan bedestendeki anadolu medeniyetleri müzesi'nde paleolitik, neolitik dönemlere ve hatti, hitit, frigya, urartu ve roma uygarlıklarına ait paha biçilmez eserler yer almaktadır.
kalenin dışında 13. yüzyıldan kalma arslanhane cami ve 14. yüzyıla ait ahi elvan cami görünmeye değer eserlerdendir. roma döneminin şatafatını m.s. üçüncü yüzyıldan kalma hamamlar, dördüncü yüzyıla ait julian sütunu ve ikinci yüzyıldan kalma korint stiline inşa edilmiş olan agustus tapınağı ulus meydanı'na yakın bir biçimde kalenin çevresindedir. imparator augustus'un ''politik emirleri'' nden biri olan ve kendisinin başarılarını ayrıntılı olarak veren yazıt, ankara'daki augustus tapınağı'nın duvarlarıdır.
kale yakınlarında, bir roma tiyatrosu ve aynı bölgede 15. yüzyıldan kalma hacı bayram cami ve türbesi yer almaktadır.
selçuklu tahta kapı oymacılığının şaheserlerinin ve diğer günlük kullanım araçlarının sergilendiği etnografya müzesinin hemen yanında yer alan resim ve heykel müzesi türk güzel sanatlarından kesitler içerir. ankara'daki en büyük camii olan kocatepe cami 1976 ile 1987 arasında osmanlı mimarisine uygun olarak inşa edilmiştir.
ankara, seçkin bale, tiyatro, opera ve halk dansları düzenlemeleri ile hareketli bir sanatsal ve kültürel yaşama sahne olmaktadır. şehir, özellikle dinleyici sayısı hiç düşmeyen flarmoni orkestrası ile ünlüdür.
Duvar Dekorasyonu
yüzlerce entryde "gri" diye tanımlanmıs ama isin aslında il sınırları dahilinde yesil alanlarının toplam alanlara oranı rizeden bile fazla olan *, türkiyenin en güzide ili. insanlara böyle gözükmesinin sebebi ise maalesef bu Duvar Dekorasyonu yesil alanlarinin cogunun askeri bölge olmasından kaynaklanmasidir. ayrica ankara ülkeyi kültürel açıdan ayakta tutan aydin kesiminde yetistirmede ve sustain etmede olmazsa olmaz bir kurumdur. izmirli genclerin muhabbeti ile ankarali genclerin muhabbeti arasindaki fark show tvdeki televole ile trt 2 deki kültür sanat programlari arasindaki fark kadar ayandir beyandir. Duvar Dekorasyonu
Duvar Dekorasyonu
istanbulda yaşayanların Duvar Dekorasyonu "ayyyy nasıl yaşıyorsunuz burda?" gibi anlamsız sorularına konu olan şehir. öyle de bi yaşıyoruz ki; geceleri sokaklarında yürümekten çekinmeden, bir yere giderken yolda geçecek zamanı düşünmeden, dolandırılacağım korkusu olmadan, "çantamı öbür koluma asayım kapkaçcılar olabilir" demeden, hamam tası kadar bir eve istanbuldaki gibi telaffuz bile edemeyeceğiniz kiralar ödemeden (ne o ufukta bir gri su birikintisi göreceksiniz)... "nerde çokluk orda bokluk" bunu hiç unutmamak lazım.Duvar Dekorasyonu
Duvar Dekorasyonu
deniz olmamasından dolayı, insana ait her duygunun çok daha gerçek yaşandığı, denizi özlemenin tadını yaşatan şehir. kargaşa olmamasından dolayı hayatın daha kolay olduğu şehir. aşırı zengin ve yoksul olmamasından Duvar Dekorasyonu dolayı insanlarının daha geçimli-uyumlu olduğu şehir. gereksiz büyüklükte olmamasından dolayı merak edilirse her yerine kolay ulaşılabilir şehir. göç almamasından dolayı halkının bozulmadığı, sokaklarının ve havasının temiz olduğu şehir. nem olmamasından dolayı soğuk ve sıcağın fazlasından rahat kaçılabilen şehir. gerçek hayat ve dünyaya göre daha ütopik kalmış, bi nevi tatil sitesi yahut film platosunu andıran şehir. kıyı insanlarının asla sevemeyeceği şehir. insanlarının gittikleri her yerde oralı olduklarını belli ettikleri şehir.Duvar Dekorasyonu
Duvar Dekorasyonu
buruktur.. hüzünlüdür.. hiç bir alanda en iyi olamamanın burukluğu vardır içinde.. elinden gelmemesinin hayalkırıklığı da vardır.. aşağılanmanın, kaale alınmamanın verdiği acı vardır.. ama tüm bunların verdiği de bir bilgelik, sakinlik, durgunluk hakimdir ruhuna.. dürüsttür.. tutamayacağı sözü vermez.. olmadığı gibi görünmez.. hakederseniz kalbini açar sonuna kadar.. hesapsızdır.. önyargılı değildir.. ama önyargılardan dolayı da bi mok olamamıştır.. atatürk anladı sanırım ankara'nın halini.. görebildi hissettiklerini..
bi sürü kişi de anlıyo.. herkes değişik bi yüzünü görüyo.. kimi seviyo kimi sevmio.. ben de o melankolik, suskun, sakin, huzurlu ve hüzünlü halini gördüm.. ve çok sevdim.. galiba o da beni sevdi..
sokaklarda dolanırım bazen.. gece.. yağmur varken.. bi sigara yakarım.. hep rhcpnin under the bridge'inin aynı paragrafı gelir aklıma.. adam sanki ankara için yazmış.. seviom ankara'yı..Duvar Dekorasyonu
umarım ayrılmak zorunda kalmam.. dediim paragrafı da bu seferlik aramaya üşenenler için yazıyom.. zaten heralde bu tip bi yazı bi kez daha yazmam.. ilk ve son..
i drive on her streets cause she's my companion
i walk thru her hills and she knows who i am
at least i have her love, the city she loves me
lonely as i am together we cry.Duvar Dekorasyonu
25 Ekim 2011 Salı
2011 – 2012 Koltuk Takımı Modelleri
"osman" ı oynayan şekerlemenin, gerçekten çekim esnasında bütün bunların rol olduğunu kendisine nasıl tarif edildiğini merak ettiğim dizidir. çünkü o sahneleri çocuğa "şakacıktan" yapıldığı söylense bile, 7 yaşında herhangi en "yırtık" çocuk bile ağlama krizine girer. kendimce şöyle bir teori geliştirdim. -amerikayı bilmeden tekrar keşfediyor da olabilirim.
2011 – 2012 Koltuk Takımı Modelleri
muhtemelen ailenin birbirine girdiği sahnede osmanı hiçbir şekilde orada bulundurmuyorlar. kavgalarda çekim açısı osmanı göstermeyecek şekilde ayarlanmış olabilir. osmanlı sahnelerde ise birkaç kez tekrarlayarak çekiyor olabilirler.
yoksa imkan yok o küçücük çocuğun önünde bıçak çekilecek, tokatlar inecek, çocuk krize girer. 2011 – 2012 Vestiyer Modelleri
2011 – 2012 Vestiyer Modelleri
bu diziyi izledikçe diyorum ki kendi kendime;işte böyle adamlar da var dünyada çocuğunu hasta yatağında ,bir zamanlar çok sevdiği kadını gerisinde bırakıp giden adamlar
ardında ömür boyu baba eksikliği yaşayacak,her baba kelimesini duyduğunda dünyası yıkılacak çocuklar bırakan adamlar
korkuyorum evlenmekten,sevdiğim adamın böyle birine dönüşmesinden çok korkuyorum..2011 – 2012 Vestiyer Modelleri
çok ağlıyorum bu diziyi izlerken çok.. 2011 – 2012 Vestiyer Modelleri
2011 – 2012 Vestiyer Modelleri
diziyi beğeniyorum, izliyorum. 2011 – 2012 Vestiyer Modelleri başka dizilere yaptığım çerez muamelesini bana yaptirmaz gibime geliyor. (çerez muamelesi; 2 haftada 1 özet izleyerek dizi takip etmek). oyunculara saygı duruşu; harikalar. yalnız bu son bölümde osman'cık kapı önünde yattı pijamasıyla. sonra aynı pijamayla yatağına yatırıldı. sonra -tamam bu paniği anlıyorum- ateşi var diye pijaması üzerinde hastaneye götürüldü. hastaneden yine eve ve yine aynı pijamayla yatağa.. ben bu süreç içinde bir tek buna kilitlenebildim, cık cık dedim. yani sokaktan ilk içeri alındığında değişsin o picıms, ayaklar yıkansın, öyle yatırın çocuğu yatağına aaa. Sürekli yorgunluğun sebebi
2011 – 2012 VESTIYER MODELLERI
şu osman, ciğerim, 2011 – 2012 VESTIYER MODELLERI bugün kazık kadar adam beni ağlatayazdı durup dururken. sen gecenin köründe rüyanda babanın geldiğini gör, sarıl, sonra uyan birden, uyanınca hemen rüya ile gerçeği de tam ayıklayamayacak yaşlar, kapıyı aç gerçekten geldi gibi zannet, göremeyince belki gelir diye kapıda kuş kadar çocuk yat sen... yemin ederim tam 4-7 yaş çocuğu psikolojisi. ulan gün içinde andım durduk yere yağlarım eridi, içim boşaldı. toplumca acı bağımlısı mıyız nedir, anlamadım ki... 2011 – 2012 VESTIYER MODELLERI
2011 PIERRE CARDIN MOBILYA
yapmayın bunu bana ey sayın yapımcılar, senaristler. ben ki bunca zaman annemle dalga geçtim. " ehehe niye izliyosun ki sen yaprak dökümü'nü? insan hiç kendini bu kadar üzen bir diziyi izler mi? " diye 2011 PIERRE CARDIN MOBILYA. demek ki izliyomuş. hayır bu diziyle yaprak dökümü'nü şu anlık karşılaştırmıyorum. dileğim o ki saçmalamasınlar, olayları sündürmesinler. ama beni manyak gibi üzüyor, ağlatıyor, mahvediyor. izlemeyeceğim dedim yine izledim dün akşam. hanginize ben burda övgüler düzeyim şimdi söyleyin? ahmet, berrin'le sana mı? mete sana mı? osman sana mı? 2011 Pierre Cardin Mobilya
2011 PIERRE CARDIN MOBILYA
gercekten cok guzel dizi, cok da guzel muzikleri var..2011 Pierre Cardin Mobilya ici öz babasina o derece du$man kesilecek kadar yarali olan mete ve sımsıkı sarilip kalbimin icine sokmak istedigim pamuk $eker osman var.. birinin mutsuzlugunu caresizligini gordukce, birinin o minik kafasiyla etrafında dönen her$eyi algilayip bıdı bıdı kurdugu cumleleri duydukca ekran kar$isinda hep gozlerimden ya$lar bo$aniyor .. o caroline'i de ne zaman ekranda görüyor, allah yaratti demeyip girtlagina yapi$mak istiyor ben 2011 PIERRE CARDIN MOBILYA
Eyüp Beko Servisi - 444 1 494
Eyüp Beko Servisi - 444 1 494
Çok yoğun bir günün ardından eve gidip televizyon karşısında ayaklarınızı uzatıp kafa dağıtmak ya da kombinizi çalıştırıp ılık bir duş almak isteyebilirsiniz. Peki evinize vardığınız vakit bu elektrikli cihazlardan bir tanesi problem çıkarırsa ne yapardınız? Mutlaka can sıkıntısı yaşardınız. Ama bundan böyle moralinizi bozmaya gerek yok; çünkü Eyüp Beko Servisi olarak biz her daim sizinleyiz.
Eyüp Beko Servisi
Özel Eyüp Beko Servisi olarak, evlerinizde veya iş yerlerinizde bulunan ve sizlere her zaman kolaylık ve rahatlık sağlayan tüm elektronik eşyaların onarımı süratli, profesyonel ve ekonomik bir biçimde sağlamaktayız. Kombi, beyaz eşya ya da klima olması önemli değil; ayrı departmanlardaki bu işin eğitimi almış ve tecrübeli teknikerlerimiz arıza hangi elektronik eşyanızdaysa sizlere kökten çözüm sunacaktır. Hesaplı olmayan ve yavaş servise son diyorsanız 444 1 494.
24 Ekim 2011 Pazartesi
Chanel “Boy Chanel” Çanta Koleksiyonu
devrimci gencin yumruğuyla ilgili en doğru cevap dizinin danışmanından* gelmiş, buraya kopyalıyorum linki de aşağıdadır.
"geçen salı ekranlara gelen bir dizide, “öyle bir geçer zaman ki”de, 1967 yılında üniversitede geçen bir forum sahnesi vardı. burada, devrimci öğrencilerin lideri, amerikan 6. filosu’nun türkiye’ye gelişi nedeniyle düzenlenen protesto gösterisinde, konuşmasının sonunda “kahrolsun amerikan emperyalizmi!” derken, sağ yumruğunu kaldırıyordu. diziye gelen neredeyse tek eleştiri bu noktadaydı. bir biçimde, diziyi yaratan ekiple bağlantım münasebetiyle, bu eleştiriden bana da pay düştü ve bir açıklama zorunlu hale geldi.
Chanel “Boy Chanel” Çanta Koleksiyonu
neden sol yumruk değil de, sağ yumruk kalkmıştı, devrimci adam hiç böyle yapar mıydı? ilginçtir, nedense bu eleştiriyi yönelten kimse, sokaktan birini çevirip sorsanız solcular hangi yumruğu kaldırır diye, sol yanıtını alacağınız bu ülkede, böyle bir şeyin atlanmış olamayacağını, bilinçli bir seçimin söz konusu olabileceğini aklına getirmemişti. akla gelmeyen bir şey de, bunun uzantısı olarak, “ya biz tarihi yanlış hatırlıyorsak” sorusuydu tabii.
Brian Atwood Ayakkabı Modelleri
her şey bi yana da. osman'ın masa da ki sahnesinde birebir kendi mi buldum. daha ufaksındır, masadan içkisi eksik olmayan, ota boka sinirlenen, avaz avaz bağıran bi baban vardır... daha ufaksındır, babaya posta koymaya Havaianas Espadril Ayakkabı Modelleri, masadan kalkıp gitmeye götün yemez...daha ufaksındır, bir o kadar hassas, ağlamaklı olursun, boğazın düğümlenir... daha ufaksındır o lokma çiğnedikçe büyür, geçmez boğazından namussuz... ağlasan ağlayamassın, yutsan yutamazsın. e peki be osman, sen nasıl bu kadar iyi becerebildin bu duyguyu vermeyi? inşallah hep rol keser, gerçekte hiç gözlerin doluyken köfte yemek zorunda bırakılmazsın...Brian Atwood Ayakkabı Modelleri
Blistex Dudak Koruycu Özellikleri
dün gece uyku kaçması sebebiyle ilk bölümünü izlediğim ve her nedense baba figürünün baba evi'ndeki halil ergün'ü hatırlattığı dizidir. ismini hatırlamadığım baba figürü başta korkulan, kendisinden her şey saklanılan, sert, disiplinli ve karısını aldatan bir adamdı. sanki onun gençliğini izliyor gibiyim. bu dizide sevinç erbulak'ın oynadığı rolün karşılığı sanırım berrin isimli kardeş oluyor.
Güçlü ve Gür Kirpikler İçin Öneriler
bir yerlerde okuduğuma göre 16 bölümü hazırmış. yani hikayeye hakim olduğunu söyleyen bir yazım ekibi var. dizi karakterleri içerisinde sadece babayı seven o kıza ve sesine uyuz oldum. onun dışındaki herkes -özellikle mete- orada yaşıyor gibi zaten. hele ki mete'nin "dayak yedim" derken ve babasına çıkışırken tonlamaları çok iyiydi. malesef erkan petekkaya benim için lisede okula giderken sabahları tekrarları oynayan serseri isimli dizide türlü şebeklikler yapan, garip konuşan ağa abi hep. o yüzden diziyi izleyemeye devam edebilir miyim bilmiyorum ama erkan petekkaya'ya inanmak zor olacak gibi.
Blistex Dudak Koruycu Özellikleri
çemberimde gül oya izlerinin hatırla sevgili'ye karıştığı yerde bu dizi.
berrin isimli karakterin "aşık" olma sahnesi o kadar gerçekti ki, inandım.
bir sonraki bölümün fragmanını gördüm yine dün gece.
Gül Ağış’ın Yeni Koleksiyonu
dizi hakkında ilk bölüm itibariyle düşüncelerim şu şekilde:
erkan petekkaya'yı hiç sevmiyorum.
Yeniden Bebe Yaka Modası
berrin'in yakın kız arkadaşı rolündeki hatun çok güzel ama sanırım boyu kısa ordan kaybediyor.
Gül Ağış’ın Yeni Koleksiyonu
ahmet'i oynayan çocuk acayip bir şekilde bana birini hatırlatıyor. kendi sesimi bilmiyorum ama şu melekler korusunda tiyatro hocasını oynayan adamın sesine benziyor.
ahmet - berrin - hakan aşk üçgeninde şöyle bir gelecek bekliyorum. ahmet ve berrin çifti 2. sezon sonunda ahmet'in ölümüyle zorunlu ayrılacaklar, hakan her şeye rağmen berrin'e olan aşkıyla ona sahip çıkacak. evet bildiniz ümit - zarife - mahsun aşk üçgenine benzer şekilde. dilerim öyle yapmazlar. zaten demin götümden uydurdum.
mete'nin kavga ettiği çocuk da çok iyi oynuyor. mete'nin çok iyi olduğuna zaten hemfikiriz.
cemile'yi oynayan hanımı hep beğenirdim zaten sonunda böyle güzel bir projede başrolde gördük. iyi oldu.
erkan petekkaya'yı hiç sevmiyorum.
Adil Işık 2011-2012 Bayan Koleksiyonu
kaptan bir babanın çoçuğuysan, 1.bölüm itibarı ile, seyrederken donup kalırsın. karmakarışık olan duyguların öyle yorar ki seni, ağlamaya bile mecalin kalmaz...
Burun İçin Makyaj Taktikleri
bu diziyi seyrederken; anan gelir aklına; adamsız, her çoçuğu ile tek başına ilgilenen, her zorluğa tek başına cevap vermekten yorulmuş, yıpranmış anan gelir gözünün önüne.
Adil Işık 2011-2012 Bayan Koleksiyonu
evin annesi diyor ya kocasına "ben senin karın değilim, bunlar da çocukların değil. biz senin geminde mürettebatız" diye. işte bu yakınma cümlesi hemen her kaptan karısının, her kaptan çocuğunun amentüsü gibidir; çok sık haykırılır kaptanın yüzüne yüzüne... yedi fener geçince yüzük düşer düsturu ile yaşayan bir kaptansa şayet ne verecek cevabı vardır ne de cevap verecek yüzü..
Ryan Reynolds’lı Marks&Spencer
kanald'nin yeni dönem dizisi.
dönem yapımlarına zaten bayılırım ve hatırla sevgili'nin bitişine kahrolmuş benim gibi izleyicilere ilaç gibi gelmiştir eminim. tamam onunla tam anlamıyla kıyas edilemez fakat ilerleyen bölümlerde bol bol izleyeceğimiz ahmet-berrin aşkı olsun, 60'lı ve 70'li yılların dokusunu yansıtan kostümler ve mekanlar olsun bana hatırla sevgili'yi anımsattı.
iki dizi arasında bariz bir ayrılık var tabii. öyle bir geçer zaman ki'de siyasi çalkantılar, hikayenin tuzu biberi konumunda. hatırla sevgili'de ise siyasi olaylar başlı başına dizinin odak noktasıydı ve burada geçen aşk hikayeleri de siyasi görüş ayrılıklarının yarattığı çatışmadan besleniyordu.
Ryan Reynolds’lı Marks&Spencer
umarım ilk bölüm gibi hikayesiyle, oyunculuklarıyla ve işlenişiyle sıkmadan ve diğer diziler gibi rayından çıkmadan yolunda devam eder de sona erdiğinde özlenesi bir iş olur.
“Mavi Amerika”lı Kıvanç Tatlıtuğ ile “Çok Sev”
not: ve tabii diliyorum çok sevdiğim istanbul üniversitesi iletişim fakültesi'nin sokak girişini göstermeye bol bol devam ederler.
2011 MUTFAK MODELLERİ
evin üzerinde bulunduğu cadde senelerdir otobüs durağına ulaşmak için evimden yürüdüğüm salihpaşa caddesidir. henüz bahar aylarında başlayan hummalı restorasyon çalışmalarına gözlerimle tanıklık edip her geçen gün hayran kaldım. evlerin camlarına konulan çiçeklerin vita saksıları, kulüp gazoz amblemli bakkal tentesi, kasap kapısı boncukları, dış yüzeyi çürümeye yüz tutmuş ahşap evlerin rengarenk boyanması, pimapenden tahtaya çevrilen cam çerçeveler, klimaların en doğal yöntemlerle gizlenişi... hatta boş olan birkaç dükkana caddenin ilerisindeki esnafların yerleştirilmesi, bu dükkanlara ahşap malzeme ile el emeği sayesinde fırça ve boya ile hazırlanan tabelalar...
2011 MUTFAK MODELLERİ
özcan denizin ece sükanla oynadığı bi dizi vardı, meltem cumbul vs. aynı sokakta çekildi o dizi de. televizyonda izlemekten keyif alıyorum mahallemi, fakat bu adamlar orayı o kadar değiştirdiler ki başka bir dünya gibi izledim mahallemi. üstelik diziyi de o kadar bizden, o kadar naif buldum ki ayrı bir severek izleyeceğim. babam da senelerce seyahat ederek çalışmıştı. haftalarca yüzünü göremezdik. osman'da kardeşimi ve kendimi gördüm. söylediğine göre babam da baştan sona ağlayarak izlemiş diziyi *le
2012 İpekyol Sonbahar ve Kış Koleksiyonu
2011 MUTFAK MODELLERİ
parça bölük izlediğimden ilk bölümü, kişi isimleri pek aklımda olmasa da; evin üniversite öğrencisi büyük kızı ile sınıfa dalıp öğrencileri foruma davet eden kişinin yanyana geldiği sahneler dahi hatırla sevgili'yi anımsattı. belki çocuğun okan yalabık'a benzemesi yüzündendir, bilemedim tam.
2011 MUTFAK MODELLERİ
bir de dışarda çekilen sahnelerde genelde hata aramaya çalıştım. arka planda birden son model arabalardan birinin geçmesi, duvarlara şimdilerden iz taşıyan poster/afiş vs gibi şeylerin asılması. yok ama. eleştirmek için aramıyordum o hatayı, bana kalırsa olsa bile gayet normal karşılanması gerekirdi ama, duvarlardaki afişlerde bile koca koca "miting" yazılarından başka birşey göremedim pek. güzel hazırlanmış set ortamı. 2011 MUTFAK MODELLERİ
22 Ekim 2011 Cumartesi
reflü hastalığı tedavisi
babamın yıllar önce anlattığı bir fıkrayı* az önce kendi yaşamış gibi anlatan bir adamın konuk olduğu program. şizofreni böyle bir şey mi? başka hikayeleri kendi yaşamış gibi anlatıyor adam alenen. reflü tedavisi
demek ki herkesi ezbere 'haftaya gelsene' diye programa çağırmamak gerekiyormuş.
Reflü tedavisi
sonunda alkışlarlayaşıyorum.com'un kurucusu mesut bahtiyar'ı konuk edip alkışı hak eden program. sitenin ismini dile getirmek yasak olduğu için cin bir oyun oynadılar. okan sordu 'yani bu siteye girip videoları izleyince napıyoruz, alkışlıyor muyuz?' mesut bahtiyar: 'evet alkışlıyoruz, alkışlarla yaşıyoruz'.
reflü tedavisi
bir sizofrenin okan bayulgen'i de, butun turkiye'yi reflü tedavisi de bir muddet uyutabilecegini gostermis programdir. hamambocegi hikayesinin sonuna kadar, ne yalan soyleyeyim ben butun bu yarasa hikayelerine inandim. (sanirim okan bayulgen de tam o noktada uyandi) inanmak ne kelime, bi de takdir ettim adami! okan, her ne kadar kendi ergenlik doneminden bir hikayeyle konuyu nevrotik bir rahatsizliga mukemmel bir sekilde baglamis olsan da kabul et kardesim, bu numarayi bir guzel yedik bu gece. Reflü tedavisi
reflü hastalığı
alenen yalan söylemekte olan, internette yıllardır gezen hikayeleri kendisi yaşamış gibi anlatan, okan bayülgen'den aldığı ağır -ama kibar ve kaliteli- ayarı anlamadığından da kendini rezil etmekte ısrar eden bir yarasa uzmanını konuk etmiş program.
kablo tv sayesinde yine izleyemediğim program. her hafta aynı gün, aynı saatlerde gidiyor kanal anlam verebilmiş değilim
Reflü hastalığı
fare, yarasa, hamam böceği, köpek eğitebilen , ve pek çok veteriner hekim arkadaşı olan ilginç konuğun renk kattığı programdır. şaka gibi. ancak okan bayülgenin bundan sonra , konukları öncelikle programa kabul sınavına tabi tutacağını sanıyorum :) Reflü nedir
cam küvetlerde son moda
acaba telefonla bağlanan insanların özellikle iq larını ölçüp, en düşük olanlarını seçip mi bağlantı kurulluyor diye düşünmekten kendimi alamadığım program. ses tonları dahi aptal olduklarını etiketler gibi gibi...
an itibari ile okan'in karsisindaki kameraman, telefonla baglanan ve bir an evvel evlenmesi gereken cansu adindaki karakter sayesinde, turkiye'nin en unlu kameramani olmustur.
2012 cam küvet modelleri
okan bayülgen'in "kaşlı, gözlü, kıllı karizma"yı aynı zamanda elleriyle tarif edişine şahit olduğum program. tarife uygun kişiler durumdan benim kadar hoşlanmamış ve okan'ı gördükleri yerde tartaklama hissine kapılmış olabilirler. Reflü Nedir
cam küvetler
adanalı dizisinde oynayan bir çıtı pıtı kızımızın şu anda okan bayülgen'e "tokat alma sistemi"ni "öğretmeye çalıştığı" program.
okan bayülgen ne anlar zaten oyunculuktan değil mi? öğretmesi iyi oldu. evet.
ahh bir de "şimdi ben böyle yapınca tokat gelicekmiş gibi başımızı şöyle yapıyoruuuzz." diye saf saf anlatışı yok mu... bıcır bıcır, kaptırdı gidiyor. pek de heyecanlı ah canım.
2012 cam küvet modelleri
editto: konservatuvar lisesi tiyatro bölümünde okuyormuş kızımız. iyi hoca olur bundan ilerde, na buraya yazıyorum.2012 cam küvet modelleri
Cam küvet modelleri 2012
baştan sona izlememe rağmen konuk ettiği şu "şey"in isminin gökhan yıkılkan olduğunu benden önce girilen entry'leri okuyana dek bilmediğim program. yok, ismi telaffuz edilmedi diye değil. yıllardır sinirlerimi bu kadar yıpratan bir "şey"i izlemediğim için öğrenemedim adını. beynim tepeden tırnağa gereksiz ve itici bir adamın varlığından haberdar olmanın verdiği acının üstüne bir de ismini kaydetmeye yanaşmamış, anlayışla karşılıyorum kendisini.
2012 cam küvet modelleri
yazar olduğu rivayet edilen hanım kıza diyecek lafım yok. onun da adını önceki entry'lerde gördüm ve fakat ne mutlu ki sayfayı geçene kadar unuttum bile. sorulmadı, keşke sorulsaydı acaba kim olduğunu söyleyebilecek miydi o sözümona bildiği yabancı dillerde.
her şey iyi hoş, pazar akşamlarımız renkleniyor falan ama allah rızası için konuk olarak insan alınsa programa daha iyi olacak sanki. bahsetmediklerimi (bkz: gürgen öz) tenzih ediyorum tabii.
2012 cam küvet modelleri
2012 cam küvet modelleri
tv izlerken sinirlendiğim olmuştur.ama dün geceki kadar olmadı diyebilirim.
evet. 2 adet kişisel gelişim şeysi ve 1 adet lezbiyen içerikli,tamamen kendi cinsel fantezisine dayalı şey yazan kadından bahsediyorum.
6 dil bilmiyormuş,bunların içinden boşnakça hakkında şöyle bir tahmin yürüttüm:boşnak kökenli bir ailenin torunu olarak ananesinden duyduğu iki üç söz öbeğiyle bu dili de biliyorum demeyi yeterli bulmuştur.
isterdim ki okanın ince ince aşağılamasını o da anlasın ama anlamadı.
kitap okumayı sevmeyen gence "ay yazık" demeler. son şeysinin kapağındaki fotoya "çok sancılı süreçti" demeler.
2012 cam küvet modelleri
arayıp bağlanmak istedim.kadını sıvamak geldi içimden ama düşündüm ne diyebilirim diye.sadece aklıma şu fıkra geldi:
temel kitap yazmaya karar vermiş.orhan pamuk'a gitmiş meramını anlatmış.
o da "bi kitabın tutması için aristokrasi ve gizem barındırması lazım" demiş.
temel kitabını yayımlamış: 'kontesi kim s..ti'
kitap hiç satmamış
tekrar orhan pamuk'a gitmiş anlatmış
"unuttum söylemeyi bi de din unsuru lazım" demiş
temel kitabını tekrar yayımlamış
"allah allah kontesi kim s..ti"
2012 dekoratif minderler
Minder tasarımı
disko kralı'ndan çok daha fazla seyredilebilitesi olan bir program. isminin gökhan yıkılkan olduğunu öğrendiğim abiyi gayet başarılı ve komik buldum hemi de. hatta ilk açtığımda canlandırdığı konuk şairi "aa ne acayip adamlar var lan" 2012 dekoratif minderleri diyerek bir süre seyrettiğimi soyleyebilirim. hatta söylüyorum. hadi kendime haksızlık etmiyim, biraz işkillenmedim değil sonlara doğru, diyetisyen olarak gelince hemencecik anladım durumu. kaçmaz benden.
2012 dekoratif minderler
Dekoratif Minderler 2012
okan bayülgen'in bir yudum insan formatını bir adım öteye taşıyacağı progam olacak gibi görünüyor. birebir sohbet programı olacakmış. her hafta önemli bir isim okan bayülgen'in karşısına oturacak ve makina ekibinin hazırladığı küçük belgeseller eşliğinde bir sohbet çevrilecekmiş. aslında okan bayülgen'in karşısındakine söz vermeme alışkanlığını yenebileceğini var sayarsak harika bir program olabilir. ama ondan önce yenmesi gereken çok daha önemli bir sorunu daha var. beyaz'ın yıllardır yapış yapış sürdürdüğü "hepiniz süpersiniz, acayip işlere imza atıyorsunuz, gözünüzün yağını yiyeyim" ekolünün son zamanlarda bir üyesi olmaya başlamıştı okan bayülgen. gelen her dandik sinema filmini yüceltmeler, her dandik şarkıcıya övgüler düzmeler falan. bu program elbette ki ilk haftalarında zaten küçümsenemeyecek isimleri ağırlayacaktır mutlaka. ama ileride karşısında hande yener oturduğunda sohbetin eleştirel kısımlarının da olabilmesini diliyorum.
2012 dekoratif minderler
bir de ilk yayın günü 26 eylül 2010 olarak gözükse de kanal d yayın akışında gözükmemekte. bir önceki gün disko kralı da gözükmüyor. umarım yayın akışı yanlıştır da bu hafta başlar. ve umarım başlamayacaksa da erkenden yeni tarihin reklamını döndürmeye başlarlar da ekranın önünde o saate kadar ha başladı, ha başlayacak diye beklemeyiz. aralık'ta askere gideceğimden dolayı ne kadar çok "kral" programı izlersem bu sezon, bana o kadar kar. 2012 dekoratif minderler
2012 Dekoratif Minderler
çocukluğumda bir türlü anlayamadığım hikaye.
Reflü Nedir
bilen bilir, 90'lı yıllarda sabah gazetesi klasik olmuş çeşitli hikayeleri orta boy bir kartona basarak ek olarak verirdi. bu eklerden biri de kral çıplak hikayesiydi. bu hikayeyi ne zaman okusam, kartonun alt kısmındaki tek karelik, kalabalık içinde giyinik gezen kralın resmedilmiş haline bakar, sonrasında da "kral çıplak değil ki. kolunu, bacağını mı kastediyorlar acaba" diye kendime sorardım. kralın çıplak olduğunu söyleyip milleti uyandıran çocuktan da ibret almazdım. hikayede yazanları değil, kartondaki resmi dikkate alırdım hep. hoş kartonda cıscıbıl bir kral resmedemezlerdi ya neyse. çok geç anladım bunları. çocuksal mallık işte benimki. tutmayın beni ağlayacağım... 2012 dekoratif minderler
21 Ekim 2011 Cuma
Çanakkale Seramik
senaryolara yilmaz erdogan ve yahut senaryo yaziminda daha basarili biri el atmadikca, oyuncu isterse al pacino olsun bir yere varilamaz alt metinli program. zira skeç senaryolarinin basarisizligi ve o rus bu cocugu mutlu Aft (Ağızda Yara) Tedavisi eder gibi - hakikaten - zeka kat sayisi düşük ve dahi "bu ne lan, komik diil ki bu" gibi cumlelerle izledigim bu program, benim icin basarisizdir. güldürmek onemlidir gercekten ama kendine alay ettirircesine degil... ilk iki program, hadi 3 olsun, hem yeni bir soluk hem yeni insanlar zart zurt " aa ne guzel, degisik bir sey" diye izlenip bazi yerlerinde güldüm kendi adima ve fakat yineliyorum senaryolarin yeterince iyi olmamasi beni soguttu. sogutmasin, neden sogutuyor ki? genc dimağlar bunun da ustesinden gelecektir ve yaz sezonuna damgasini vuracaktir umarim bu program benim de begenebilecegim bir sekilde. ha dersen ki, "bir begenmeyen sen ol ya, nedir ki?" o zaman "keyfin bilir" derim.Çanakkale Seramik
çalışma odaları tasarımı
sonunda bugün fragmanını seyredebildiğim, fragmanı bile tamamı kadar heyecanlandıran film. şu filmi rüyamda çeksem karakterlerden biri yine nejat işler olurdu ama diğeri için yiğit özşener'i tercih eden yönetmeni buradan tebrik ediyorum.
vakti zamanında programın kendisini yarım yamalk bilir, toy zamanlarıma geldiğinden "bunlar ne biçim konuşmalar" der anlamazdım. zaten programın yayınlandığı radyo kanalı da zar zor çekerdi yaşadığım yerde. sonra bir gün, allahın sevgili bir kulu bak "kaybedenler kulübü vardı eskiden, al dinle bak bunlar o programın kayıtları" diyerek bir dosya gönderdi. ben de akşam sabah dinler oldum. çok depresif, bir o kadar komik, bir o kadar anlamsız, saçma sapan, alkol promili yüksek, duman altı, loş ama çok eğlenceli konuşmalardı. yanarım yanarım kayıtları kaybettiğime yanarım.
ÇALIŞMA ODALARI VE ÇALIŞMA KÖŞELERİ
çalışma odaları
halihazırda film özelinde girdiğim entryler bir yana bir kaybedenler'in öyküsü olarak bu hikaye ve bu gerçek aslında bu kadar popülerleştirilmemeliydi diye de düşünmüyor değilim. zamanında kulağımda kulaklık
ÇALIŞMA ODALARI VE ÇALIŞMA KÖŞELERİ , elimdeki walkmanin fm frekansını tutturmak için pencerenin kenarına tüneyerek dinlediğim bir radyo programı, evire çevire okuduğum rock'n roman serisi ve kadıköy, lodos ve çatı katı ve ve... bütün bunlar yine diplerde, derinlerde kalmalıydı. evet, bir yandan filme çekilmesine seviniyorum, kadro güzel, fragman olmuş, evet ama bir yanım da hayır demeden edemiyor. bunca parti, organizasyon ve tantana. sanki yeraltında kalması ve dipte yaşanması gereken bir hikaye ve gerçekmiş geliyor bana bu. hepsi bu.
ÇALIŞMA ODALARI VE ÇALIŞMA KÖŞELERİ
ÇALIŞMA ODALARI VE ÇALIŞMA KÖŞELERİ
kaybedenler kulübü'nün öyküsü kitaplaştı!
kaybedenler hızlı geliyor....
film süreci adım adım kitaplaştı, lansman partisi ise 4 mart’ta !
(23 şubat 2011) martın son haftasında vizyona girecek olan kaybedenler kulübü, bütün bir aya yayılacak olan etkinlikler ve tanıtım kampanyaları ile meraklı takipçilerinin karşısına çıkıyor. bu tanıtım adımlarından ilki, filmin detaylarının aktarıldığı ve 6:45 yayınlarından çıkan, aynı adlı kaybedenler kulübü kitabı.
filmin halkla ilişkiler bölümünden öğrendiğimiz üzere, sadece türkiye’de değil dünyada da bir ilke imza atacak 'kaybedenler kulübü' kitabında alıştığımız üzere sadece filmin düz senaryosu yer almıyor. storyboard çizimlerinden, müzik bestelerinin notlarına kadar film yapım sürecine dair oldukça ilginç detaylar da bir araya getiriliyor.
ÇALIŞMA ODALARI VE ÇALIŞMA KÖŞELERİ
filmim öyküsünün , yönetmen notları, ekiple röportajlar ve özel fotoğrafların bulunduğu kitabın tanıtımını aynı zamanda kaybedenler kulübü ekibinin de katılacağı, 4 mart cuma akşamı kadıköy gram'da düzenlenecek lansman partisi ile yapılacak.
can gox & fox street band'in sahne alacağı gecede, nejat işler, kaan çaydamlı, mehmet ada öztekin ve şenol erdoğan okuma performanslarını gerçekleştirecek ve geceye çok sayıda sürpriz isim eşlik edecek!
kitap piyasaya 3 mart tarihinde çıkıyor…" ÇALIŞMA ODALARI VE ÇALIŞMA KÖŞELERİ
Dekorasyonda renklerin uyumu
5 mart 2011 tarihinde kanyon alışveriş merkezinde gala ve kitap imza etkinliği yapılacaktır. gösterime girdiği gün itibariyle ilk iki hafta çeşitli şehirlerde imza ve özel gösterim düzenlenecektir. 1 nisan 2011 tarihi trabzon için netleşti gibi. eskişehir ve izmir önümüzdeki günlerde belli olacak. kadıköy yakası nautilus, beyoğlu virgin megastore sanki...
sinema ve kitap buluşacak gibi... radyo programı gibi, film gibi, magazin programı gibi, grup seks gibi, kitap gibi... bi'şey...
Dekorasyonda renk seçimi
dipnot; kitap altıkırkbeş yayınları'ndan çıkacaktır. dvd mantığıyla üretilecektir. kamera arkası anıları, söyleşiler v.b eklerle yayınlanacak bir senaryo kitabıdır. imza etkinliklerinde nejat işler, yiğit özşener, ahu türkpençe, mete avunduk, kaan çaydamlı, şenol erdoğan gibi isimler bulunacaktır. Dekorasyonda renk seçimi
Dekorasyon renkleri
uzun bir aradan sonra gülmek için niyetlenip reklam arasında seyrettiğim, tebessüm dahi edemeyip sadece dudak kıvrımlarımın japon animelerindeki karakterlerde olduğu gibi hafifçe titremesine vesile olmuş güldürü programı. dört beş ay öncesine kadar severek izlerken açılış bölümünde pankartlarla gösterilen okul, dershane, dernek vs... tanıtımlarının ve seyirci diyaloglarının fazla uzatılmasından dolayı benim için o Dekorasyonda renk seçimi vakit cazibesini yitirmeye başlamıştı. oraya gelenin kim olduğu açıkçası benim umurumda değildi. halktan olmak adına bu tip varyeteler her zaman sıkıcı gelmiştir bana. araya giren reklamlarla zaten bölük pörçük olan programlar bir de seyircilerle yapılan diyaloglarla bezenince işin içinden çıkılmaz bir hal alıyor. çghb için gerekli olabilir seyircinin ne kadar anladığını görmek ancak onlar sınava tabi tutmak isteniyorsa, girişte skeçlerin isimleri bulunan çok seçenekli ana fikir barındıran formlar seyircilere verilsin. ana fikrin hangisi olduğunu düşünüyorsa seyirciler işaretlesinler. çıkışta da toplansın formlar. al sana ölçü, değerlendirme vs.. dün akşam seyrettiğim bir iki skeçte de belki benim şanssızlığımdı gülememem, konular güzel olmasına karşın yapılan esprilerin tadı yoktu. Dekorasyonda renk seçimi
Dekorasyonda renk seçimi
filmin nasıl bir hikayesi olacak bilmiyorum ama kanımca kaan'la mete'nin bu diyaloğu ve sonra kaan'ın monoloğu mutlaka konulmalı filme bir şekilde; bir ayrılık anca bu kadar güzel anlatılır sanki.
Dekorasyonda renk seçimi
kaan-evet...sen ne yapıyorsun son günlerde ya? iyi misin yani? her şey yolunda mı? everything is allright mi?
mete-yok ya
k-never walk alone mi yani?
m-yok yok, alakası yok hem de.
k-iyi, herşey yolunda yani,
m-hiç alakası yok yani... ölcez işte herhalde yavaş yavaş, teslim oluyorum ben, ben artık teslim olmaya karar verdim.
k-geçen gün;
m-bırakıcam yani.
k-(pixies'ten where is my mind'in girişi çalmaya başlar arka planda) 3-4 saat sonra new york uçağına binecek olan bir kadın, çok kötüsündür herhalde şu anda dedi, (ımm) çok kalın giyinmişti, (ııı) başında bir kar şapkası vardı ve şapkanın üzerinde kar vardı bunu bana söylerken.(aııı) işte dedim yani yine rock'n roll alemine geri döndük dedim. ben bütün bayrakları indirdim dedi, acaba yanlış mı yapıyorum zaten diye bile düşünmüyorum, yalnızca gidiyorum dedi. okey dedim yani, mayısta döneceğini biliyorum. iyi dedi, gitti.
m-gitti.
(şarkı yükselir)
k-altı uçağıyla. Dekorasyonda renk seçimi
(şarkı bittikten sonra, bir süre sessizlik yaşanır, heather'dan bardak isterler, sonra ikisi beraber beatles'tan yellow submarine'i söylerler. sonra yayına brit bağlanır, bir süre geyik döndükten brit çok yalnız olduğunu söyleyerek ve ağlayarak telefonu kapatır; the moody bluesdan nights in white satin çalmaya başlar ve o şarkıdan sonra program normal akışına döner, ne kadar normal olabilirse tabi.)
20 Ekim 2011 Perşembe
Burberry Trençkot Modelleri 2012
kaan - geldiğim yerin evim olmadığını fark ettim. bekledim, baya bekledim. çünkü bir gece yolculuğu yapmıştı. insanların eve gitmesi için gece olması gerekiyordu. ne içtim, ne yedim hiçbir şey anlamıyorum. içinde, toz yaprak olmayan, dolayısıyla bir nehrin akışına bakıp zamanı anlayabileceğin bir dünyaydı sanki. neyse geldi sonunda. şaşırdı. karşılıklı durduk. uzun bir süre karşılıklı durduk. BURBERRY TRENÇKOT MODELLERI 2012 birbirimize baktık. yine aynı şeyi düşündüm. çok mu güzel, yoksa çok mu çirkin? öyle kadınlar vardır. bazen çok güzeldir doyamazsın, tam o doyamadığın anda çok çirkindir birden çünkü başını biraz yana kaydırmıştır, kıpırdamıştır. gözlerine baktım yine de. griydi gözleri. o anda anladım aslında. o yüzden hem çok güzel hem de çok çirkindi. “hoş geldin” dedi. “geldim” dedim. “nasılsın” dedi. “iyiyim” dedim. “eee?” dedim. “aynı mı hala daha?” “olmaz” dedi. “niye?” dedim. “halbuki oldu. biliyorsun. niye gitmek zorunda kaldın? sanki dönemedin? niye kendimi birkaç yüzyıl ötesinde, dünyada yürür gibi hissettim bu şehre geldim, ve niye eve gitmek yerine farkında olmadan buraya geldim?” dedi “karar veremiyorum. karar vermek de istemiyorum.” “o zaman karar verme” dedim. “karar versin yerimize” elimi cebime attım, bozuk para çıkardım. “o zaman tura” dedim. para havada adeta cine5’te oynayan bir film gibi ağır ağır dönüp ayaklarımın dibine düştü, dönmeye başladı. sonra üstüne bastı. ayağını çekti. “bak” dedim. baktı. “söyle” dedim. “yazı” dedi. döndü ve evden çıktı. eğildim, iki tarafı da tura olan parayı cebime koydum. sonbahar değildi. Burberry Trençkot Modelleri 2012
VERSACE FOR H&M
levent’te versace fularlı bir kağıttan ikonu bıraktım ve hemen arkasından arabaya sümerbank takım elbiseli elinde bond çanta olan yaşlı bir genç bindi. mesaiye kalmış, çünkü yakında evlenecekmiş, para meseleleri malumunuz..
fatih’e nişanlısının evine atmamı söyledi, önce manavdan portakal ve elma aldı, ardından yemek kokularının, tv seslerinin geldiği o karanlık sokakta indi. kendisi de az ötede oturmaktaymış kendisiyle çiftleşecek kadar yalnız, heyecanlı ve şaşkındı.
VERSACE FOR H&M
televizyonda çiğdem hanım evdeki makinanın pompasının bozuk olduğunu herkese reklâm ediyordu, “tanrım!” dedim, “bu insanlar yaşarken öldüklerinin bilir de niçin ağlamazlar kendi ölümlerine? ve sen de onlara durmadan deve götü yağlatırsın bir peygamber böceği adına”
evet. bu, hayatın berbatlığından daha berbat bir şeydi.
Versace For H&M
saat 22.10
arabayı vatan caddesi’ne çekip ruhsal tedavime başlama zamanı gelmişti. gerekirse, bir ömür boyu pusuya yatma zamanıydı.
biram yarıya geldiğinde yine o buğulu ses ve bir faks, iyice sıyırmış bir güzel arkadaş. belki hoca pamuğu sokmadan önce karınca boyunu geçmemiş tüyleri adına bir kulhuvallahi okur,
o da hocanın insafına kalmış.
debriyaj plakası sıyırdığı zaman araba olduğu yerde kendi kendine hız yapar, plakayı değiştirmek gerekir. ve belki sevdiğine kavuşabilir. yani “akşama babacığım unutma ülker getir”
VERSACE FOR H&M
kaybedenler kulubunden her nedense aklımda kalmış ve aklımda kaldığı kadarıyla ilişki istemeyen kadın ve dallanan yolları hakkında bir dialog. giderek azalmakta olan müziğin ardından öksürüklü bir erkek sesi duyulur.
kaan-öhhöö, böhööö sonra işte meteciim, kadın ben ilişki istemiyorum dedi
mete+hadi yaa, peki sonra ne oldu?
-biz yedi senedir beraberiz
+ hımm ben bitti sanmıştım o an
- işte o an bitti zaten.
VERSACE FOR H&M
2012 Merinos Mobilya Hilal Maksi Takım
baslayan herseyin bitmeye basladigi bir dunyada kurulabilecek anlamli kuluplerden biridir, kaybedenler kulubu. anlamayanlar bunun borsada para batirmis, sevgilisince terkedilmis, kalemtraslarini kaybetmis insanlarin kulubu oldugunu dusunebilirler. degildir.
takintilari olmayan, fazla 'ciddiye almayan' bir programdi kaybedenler kulubu. biraz da o yuzden seviyorduk.
Versace For H&M
dertler benim olsun'un bir girisi vardir sohbete, en damar aninda programin. oof of dedirtir.
2012 Merinos Mobilya Hilal Maksi Takım
Versace For H&M
tirci da varmis yalnizlar konvoyunda tiriyla.. kent fm, yani 101.1.
bir sis gibi cökerdi 22 20 civari, yeha noha. sonra bir where do you go to my lovely.. ardindan unutumadiklarimdan zeytinyagli enginar dolmasi, bi kutu bira, on onbes sigara, zippo kapagi.. hedir nerde kaldi, bilmem..
Versace For H&M
ve
montana cetesi ve söyle giden bir tren düdügü...
Versace For H&M
"kaybedenler klubunun bu nushasi her zaman oldugu gibi montana cetesine, sehrin kotu cocuklarina, tum huzursuz ruhlarına, hayati ve kadinlari daha hala ogrenmekte oldugumuz kadikoy sokaklarina adanmistir. iyi geceler tabii eger boyle birsey mumkunse..."
bir de erol egemen vardi barbunyayı reçel kıvamında yiyen adam. o erol egemen kimdi bilmiyorum.
Merinos halı modelleri
kaybedenler kulübü.. bir kulüp.
mete ve kaan sadece sarki söyleyen iki solistti. bira kutulari sesleri arasinda, sigara nefeslerinin ardindan dogan bir kac öksürük, aksirik. kaan, sisman yalniz adam. mete, bir verem nevropatisi altinda tiril olmus genc ses.
kaybedenler kulübü,
2012 Merinos Mobilya Hilal Maksi Takım
seneler evvelinde bir indians sesiyle acilmis bu kapi. 91 di. cocuk sayilasi yastaydik. dinlerdik, motor sesleri gelirdi pencereden, gümüssuyu'nun sokaklarindan. her üc gün de dinlerdik, dinlemesine. fakat, o zamanlarda baskalari da program yapardi ve ben walkmanimin 101.1 frekansindan taviz vermezdim.
düşük tansiyon
kent fm,
kente uzak yasadigim zamanlarda sokaklari onlarla tanirdim tekrar tekrar. kadiköy oysa bana 20 km kadar uzaktaydi. sokaklarina daldigimda farklilasirdi o soguk kadiköy sokaklari. karga mi, o da nesi...
ben cok yalnizim,
ben de
evet ben de cok yalnizim.
gecen gün arkadaslarla iciyoruz... ben hic arkadaslarla icmemistim. motorsikletim de olmadi benim, beni arayip bu gece takilalim diyen kadinlar da olmadi hayatimda. mete mi, ondan vardi bir tane. bir radyoda sevdâlanip peyâmi safa olmustuk da, ama farkliydi bu. mesela hedir kim olacakti, taklit ne güzeldi oysa...
ama ben de o da yalnizdi. yalnizdik vesselam. bir gün fikirtepe civarindan bir tirci aramisti. yalniz misiniz lan siz, ben daha yalnizim, demin tirdan inen su kadindan baska kimsem yok, demisti. beraberimde dinleyenler vardi ve soke olmuslardi, bence soke olmayan bendim, o idi ve mete-kaan duosuydu. o kim dedi kaan, tirci, farketmez dedi..
farketmez.
Egzama
"...neyse pazar günü seks yapıyoruz arkadaşla Egzama , discovery açık kalmış benimde yüzüm televizyona dönük tesadüfen. kanepede oturuyorum ben. baktım, kutup ayısı geçti, kutup ayısını bir tane fok yakaladı, ordan biraz antartik kıyıya geçti, tundra mundra bilmem ne ağaç kökleri niye büyümez, kaç çeşit bitki vardır, onlar ne çiçek açar, kutup arısı nedir, neden tüylüdür gibi enteresan konulardan bahsediyor discovery. birden bir baktım çayırda binlerce geyik. ya dedim ne kadar çok yiyecek var dünyada dedim ya..." Varikosel
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)