9 Şubat 2012 Perşembe

Acun Ilıcalı Kimdir ?

şule ile behzat'ın tanışma sahnesinden şule : polis misin ?. tanışalım, şule, jale, selma, berna .. ne farkeder ? behzat : berna benim kızımın adı şule : tamam şule dersin. narkotikden misin ?. cinayet o zaman, kaç ceset gördün şimdiye kadar ?. ben 2 tane gördüm. işte oradaki cesetlerden biri annesi diğeri de berna büyük ihtimalle. lost halt etmiş, büyüksün behzat komiser. her bir karakterin ayrı ayrı işlendiği.. ve de süper güzellikte işlendiği bir dizi.. umarım gelecek sezonda farklı karakterler diziye girer ve aynı derinlikte analiz edilir... tadından yenmiyor.. yazan, yöneten, oynayan, herhangi bir şekilde dahil olan herkesin emeğine sağlık istanbulun çekilmeyen leş yaz sıcağında, buzdolabının içini boşaltıp 5 kasa tuborgu(bomonti degil) doldurup tüm sezonu evden çıkmadan izlemek ne de güzel olurdu dün bölümün sıcaklığı ile katil kesin şuledir diyordum ama bugün düşününce şulenin katil olmaması daha mantıklı geldi gözüme. çünkü şule katil çıkarsa hem behzat açısından dizi çıkmaza girecek hem de şu ana kadar bize izletilen berna görüntüleriyle bir çelişki oluşacak. kanaatimce şule katil değildir. eğer şulenin olayla ilgisi çıkmaz ise behzatla araları çabuk düzelir. ercümente yardım ettiği için falza bir küslük olmaz. ama şule katilse, geri dönüşü olmayan bir yol çıkar karşımıza. finalle ilgili bir sürü şey söylemek istiyorum aslında ama adeta bir stendhal sendromu yaşıyoruz sözlük olarak. bir an önce dvdsinin ne zaman çıkacağıyla ilgili bilgi verilmeli, bir de farkettim ki behzat ç'yi sevmemdeki en büyük etkenlerden biri pilli bebeğin her sahnede ayrı güzelliğiyle arz-ı endam eden şarkılarıdır. her ne kadar katilin sule oldugunu düsünsem de, katil oldugu ima edilmis olsa da kesin olarak söylenmemis. görüntülerde asagi iten kapsonlu suleye göre oldukca irigörüntülerde belki sule baska bir suca bulasiyordu, misal uyusturucu saticiligi gibi. ercüment de bu sebeple tehditle ve de intikam alabilecegini söylerek suleyi kendi tarafina cekmis olabilir. düğün sonrası parkta geçen sahnede behzat'ın hayalete bağırması ve itip düşürmesi sahnesi ile ne kadar doğal oyuncu olduklarını göstermişlerdir. sanki yol kenarında kavga eden iki kişi izler gibi izledim o sahneyi. -harun evlenmedi diye çok sevindim. (tamamen kişisel) * - harun düğünde eda' görünce "ya hayatın amına koymak için oynayak ya" dediğinde hep beraber koro halinde hayatın amına koyduk sanki.. o dörtlünün hayatın amına koymalı misket oyununu çok tuttum. bir angaralı olarak değil sadece felsefi açıdan yani canlar.. çok önemli bir parantez vereceğim (korsan nar burada edepli davranmak istedi. mesela "hayatın amk için oynayak " yazdı önce olmadı , "hayatın a.ına koymak için" dedi, o da olmadı "hayatın a.k. için. dedi. olmadı olmadı olmadı.. ve orjinal hali ile yazmak zorunda kaldı. özür diliyor okuyan herkesten.) -düğünde pistte oynayan figüranlardan birinin ayak hareketlerini çekmişler, orada koptum. evet angaralıyım..ve biz öyle oynarız.. -eda ne kadar mal olduğunu yine belli etti. * -savcı esra kırmızı elbise ve ruju ile muhteşemdi. amirimin kravatı ile uyumları süperdi.. bayılıyorum savcıma.tek geçerim her açıdan. * güven kıraç duvara karşı dan beri kıyamadığımdır. öldüğüne üzüldüm valla. zafer algöz, sadece sezon finalinde değil dizi boyunca italyan mafyaları gibiydi. karizmayı hiç çizdirmedi.. nejat işler memduh başganı öldürdüğünde ağlarken amerikan psikopat katilleri gibiydi. (türk dizisinde ilk gördüm) ve o son son an var ya!! final sahnesi tam sezon finaline yakışır şekilde dumura uğrattı.. karşıyaka mezarlığındaki o çekimler, o sahnedeki her şey tüm ömrüme yetecek kadar tüylerimi diken diken etti... kalakaldım. belki nefesim bile durmuştur bir ara. yalan yok. sezon finali ile sabahın altısında beni almış götürmüş, bu saate kadar da bırakmamış, türlü düşüncelere sarmış dizi ötesi birşey.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder