28 Mart 2012 Çarşamba
vitrin takımları
sessiz sedasız fenomene dönüşene dursun, yıllar önceki bir benzer algı yanılmamı paylaşmak isterim. bir pazar günü televizyona acayip şarkı sözlerini ultra komik dans figürleriyle süsleyen, hem ses hem tip olarak ortalamayı zar zor tutturan bir hanım kızımız çıkmıştı. aha da rezil oldu, bu kadar da düşülmez ya diyerek ve yerlere yatarak izlediğim şarkı ertesi gün sokakta oynayan kız çocuklarının dilindeydi, iki hafta sonra her yerde çalıyordu, hatta yılbaşına da kendisi ile girdik. hatta bugün bu şarkı 90lar türk popunu patlatan şarkı olarak anılıyor. yonca evcimik'in abonesi'nden bahsetmekteyim. bugün herhangi bir ilköğretim kurumundan içeri girin. sınıflar orçun ve çağatay juniorlarla dolu olacaktır. bedava diye ellerine tutuşturulan ve herkes dershanelere mecbur kalsın diye içeriğinde okuyanın konuyu anlamak yerine kendisini aptal sanacağı ders kitaplarına ve meb'den onaylı sıkıcı zorunlu okuma listelerine maruz bırakılmış beyinler saracak yer arıyor. toplaşıp namık kemal mi tartışsınlar. herhangi bir önyargı olmaksızın ve osuruğa gülecek kadar donanımlı bu çocukların tekellerine alıp gündelik hayatları için jargonlaştırdıkları tiplemeler kolay kolay aşağı çekilemez. peşlerine takılacakları yeni kavalcı da yalan dünya işte.
vitrin takımları
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder