6 Şubat 2012 Pazartesi

Serkan inci kimdir

rakibi tebrik etme erdemine nail olmadan rakibin tebrik edilmesini bekleyen camia. zira uefa kupası'nı hiç yenilmeden alan galatasaray'ın bu başarısını tesadüf olarak nitelendiren insanlar tarafından yönetilmektedir. erdemmiş, komik olmayın. düşünün önce. lige erken havlu attığı sezonlarda; şampiyonluk için çekişen rakiplerinin birbirleri ile oynayacağı maçtan önce, bu takımlardan herhangi bir tanesinin başkanı ile, ya da şampiyonluk yarışının içinde olduğu sezonlarda; yarışta başbaşa kaldığı rakibi ile oynacağı maçtan önce, lige daha önce havlu atmış diğer büyük kulübün başkanı ile yemek yemeyen kişiler tarafından yönetilen, taraftarı olduğum kulüptür. eğer bu kulüp veya taraftarları olumlu bir harekette bulundularsa "türkiye'nin diğer takımından ve taraftarlarından farkı yoktur, kendisini üstün görmesindir" falandır filandır. ama diğer zamanlarda "x'in fenerbahçeli olması şaşırtmamıştır, öyle bir kişi ancak fenerbahçeli olabilir, fener taraftarı zaten eziktir" şöyledir böyledir. ilgiyle takip ediyoruz efenim. fenerbahçe 12 bin çocuğu giydirecek mardin’e gitmek üzere uçağa biniyoruz ama yoğun yağış nedeniyle uçak mardin’e değil diyarbakır’a iniyor. kara yolundan mardin’e ulaşıyoruz. bardaktan boşanırcasına yağmur yağıyor. fenerbahçe yönetim kurulu üyelerinin özel uçakla geleceklerini biliyoruz ama o uçak da gelemiyor. mardin’e daha önceden ulaşan fenerbahçeli yöneticiler olduğunu öğreniyoruz, yani program iptal edilmiyor ve ben fenerbahçe cumhuriyeti’yle tanışıyorum! doğrusu bu seyahate kadar fenerbahçe cumhuriyeti dediklerinde aklıma gelenler çok farklıydı. artık çok farklı. evet fenerbahçe aynı zamanda bir sivil toplum örgütü. bu konuyu birazdan açacağım. midyat’ta 2000 ilköğretim öğrencisine giysi ve kıyafet yardımı yapılıyor. bu amaçla düzenlenen bir tören nedeniyle fenerbahçeli yöneticilerin özel davetiyle mardin’deyiz. organizasyonu mardin fenerbahçeliler derneği, new york fenerbahçeliler derneği ve bursa fenerbahçeliler derneği yapmış. new york başkanı, bu organizasyon için kalkıp amerika’dan gelmiş. ilk başta çok şaşırtıcı geliyor, sonra onlarla 2 gün geçirdikten sonra anlıyorum, burada sporun getirdiği dayanışmanın da ötesinde başka bir şey var. öğrenciye özel hediye midyat kocatepe ilkokulu’nun salonunda öğrenciler... hediyeler 2 bin öğrenciye verilecek. civar köylerden ve beldelerden seçilmiş öğrenciler. ayakkabı numaraları önceden alınmış. poşetlerin içinde palto, kızlara etek, erkeklere pantolon, kırtasiye ürünleri ve ayakkabılar var. öğrencilerin çoğu domuz gribi korkusuyla salona getirilmemiş. onlara hediyelerini götürmek üzere her okuldan 3 öğretmen törene gelmiş. orada olan çocuklar ise en şanslılar. ellerinde balonlar, bayraklar kutlamadalar. törende fb başkanvekili nihat özdemir, fb asbaşkanı mithat yenigün, fb yöneticilerinden serhat çeçen ve mardin valisi hasan duruer ile midyat kaymakamı fatih akkaya var. çocuklar alıyor paketlerini ellerine, mutlular. birileri onları düşünmüş... gelelim fenerbahçe neden bir sivil toplum örgütü konusuna... yenigün inşaat’ın sahibi midyatlı mithat yenigün’ün 2 ay önce açtığı kasr- nevruz adlı butik oteline gidiyoruz. mithat bey, 280 yıldır ailesine ait kasrı butik otel yapmış. orada sohbet ediyoruz. fenerbahçe spor kulübü’nün 146 taraftar derneği var. aziz yıldırım’ın başkanlığı döneminde 110 dernek kurulmuş. sırada 20 dernek daha var. bunların bir kısmı yurtdışında. sidney, new york ve moskova ilk anda sayabileceklerimiz. bu dernekler maçlara bilet bulmayı sağlayan organizasyonlar değil. mithat yenigün derneklerden sorumlu olduğunda derneklerin görev tanımını yaparken, “bulunduğunuz yerde mutlaka yapılacak şeyler vardır. topluma katkı sağlarsanız fb sevgisini arttırırsınız” demiş. dernek sayısı katlandı işte bu itici güç ile dernek sayısı hızla katlanmış, dernekler projeleriyle yarışır hale gelmiş. kimi engellilerle ilgili çalışıyor, kimi ağaç dikiyor, kimi çocuklara yardım topluyor, kimi yaşlılara... dernekler ortak projeler de üstleniyor. mardin ve new york birlikte çalışıyor, yardımlar belirleniyor, finansmanı sağlanıyor, bursa derneği ürünleri yaptırıyor. mithat bey anlatmaya devam ediyor: “antakya derneğimiz gazete kağıtları toplamakla işe başladı, çocuklara burs verdi. üye arkadaşlarımız arasında maddi yardımda bulunamayan kuaför bir arkadaşımız vardı, o çocukların saçlarını ücretsiz kesti. her türlü dayanışmayı yapıyor derneklerimiz. biz türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütüyüz.” yaptıklarına bakınca evet bu çalışmaları sivil toplum örgütleri yapar, diyecek söz yok. işte yaptıklarından birkaç örnek: * 101 bin kitap kampanyası * hatay’da bir ilköğretim okulu * tekerlekli sandalye temini * öğrencilere sağlık taraması * menemen’de 101’inci yıl derslikleri * 7 ayrı yerde fenerbahçe ormanı mithat yenigün, “çocukları giydirme programları”nda 1.5 yıldır 9 bin çocuğa hediyeler verildiğini, 2009 sonuna kadar bu sayının 12 bin olacağını da söylüyor. kuruluş tüzüğündeki o madde! sohbetimiz hayli renkli geçiyor. masada futbolun efsane isimlerden selçuk yula, 1964’te midyat’tan ayrılan, şu an amerika’da yaşayan süryani işadamı anter can, fenerbahçe usa derneği başkanı ekmal anda ve araştırmacı yazar dr. sertaç kayserilioğlu var. kayserilioğlu, 2005’te bir sahafta fenerbahçe spor kulübü’nün hiç yayınlanmamış olan ilk kuruluş tüzüğünü bulmuş. osmanlıca belgeyi çeviren kayserilioğlu, sohbetimizde fb’nin kuruluş tüzüğünün ikinci maddesini özetliyor: “fenerbahçe spor kulübü’nün kuruluş amacı; vatan gençlerini, vatanın korunmasına ve askeri seferberliklere hazırlamaktır.” futboldan kavgasız, gürültüsüz konuşanlar da varmış, mutlu oldum. bir galatasaraylı olarak fb’nin yaptıklarını kıskandım. fb’li yöneticileri buradan tebrik edelim ve “yapacaklarınız bu kadarla kalmasın, hâlâ mardin’de 2 bin 800 dersliğe ihtiyaç var, hâlâ çocuklar aç, çıplak, spor yapacakları ortamlar yok denecek kadar az” diyelim. tebrik edilmesi gereken bir harekete imza atmis kurum. gerisi diger futbol takimlarinin ve sirketlerinin basina. türkiye nin en büyük takimina layik bir sekilde 12 bin degil, 120 bin yapsinlar demek istiyorum. futbol takimi taraftari olabilirim sanirim bu gidisle. lakin galatasaray ve besiktas tan gelecek teklifleri de degerlendirme hakkimi gizli tutacagim. aferim fenere. fbtv'de konuyla ilgili haberin içinde mithat yenigün'le yapılan röportaj da vardı. o röportajda bundan önce yapılan yardımların medyaya duyurulmadığını, kendi yapısı itibariyle de yapmış olduğu yardımların medyanın bilmemesi gerektiğini ama dikkatleri bu bölgeye çekmek ve yatırımları daha da teşvik etmek için vs. bu kararı aldıklarını açıklamıştır. söz konusu eyleminin medyada duyulması sayesinde benim gibi pek çok durumdan habersiz taraftarına "peki biz ne yapabiliriz?" diye sordurtmuş spor kulubu. çok gurur duydum, fenerium da her ürünü %10 ek ücret ile alma opsiyonu yaratır ve o ücreti bu iş için ayrılmış bir fonda toplıyabilirsek ciddi bir kaynağıda öylece yaratabiliriz mesela. tek büyük olduğu iddiaları nedense hep kendi taraftarları tarafından ortaya atılıyor. nasıl galatasaray'dan büyük değilse barcelona'dan ya da manchester united'dan da büyük değil. türkiye'de takım tutanların %32,1'i fenerbahçeliyken %39,3'ü galatasaraylı. 15-24 yaş arasındaki yeni nesilde ise galatasaray %34,8 gibi bir oran yakalamışken fenerbahçe ve beşiktaş'ta %20 civarında geziyor [agb nielsen media research]. sadece bu değil; yapılan tüm araştırmalar bunu doğruluyor. bu da demek oluyor ki yeni nesil, daha başarılı bir takım olduğunu düşünerek galatasaray'a yöneliyor. mali açıdan büyük diyorsan, parayla saadet ve büyüklük olmadığını da geçtiğimiz yıllarda çok kez gördük. e daha nereye, nasıl tek büyük amına koyim? tamam fenerbahçelisin de bu kadar gözünü karartmasın takımın. salak yorumlar yapma. "bizim stadımız daha büyük, her sene daha yüksek seyirci ortalaması yakalıyoruz" diyenin de evine yakın bir zamanda haciz geliyormuş. varın siz daha sadık taraftar olun, daha çok para kazandırın takımınıza. kendi çalıp kendi oynayanların bok atmaya devam ettikleri takımım. neymiş efendim "fener kewell'ı alacakmış". yahu arkadaşım, fotomaç'ın, fotospor'un uydurduğu habere inanıp yorum yapıyorsun da, fenerbahçe yönetiminin konu ile ilgili açıklamasına neden inanmıyorsun? "böyle bir transfere ihtiyacımız yok, zaten böyle bir girişimimiz de yok, medyanın uydurması" diyenleri" kedi uzanamadığı ciğere mundar dermiş" yaftası yapıştırmak neyin nesi? bugünkü gazetelerin spor sayfalarını da nonda haberleri süslemiş. hadi koşun, "nonda'nın fenerbahçe'ye transfer olması" başlığını açıp kendinizi tatmin edin. mevzu stadın daha büyük olup, yüksek seyirci ortalaması yakalamasında değil canım kardeşlerim. ayrıca madem en çok taraftar diğer rakipte, neden hala seyirci ortalaması fb nin yarısı bile değil? büyüklüğü mü yetmiyor taraftarının stada gelmesine acaba? neden taraftar sayısı daha az olan takımın ürün gelirleri, diğer iki büyük rakibinin toplamının iki katından fazla? hem de bahsedilen sezonlarda takım şampiyon bile olamamışken? diğer iki takım, sportif anlamda çok büyük rakipleridir fenerbahçenin. kupalar filan. hatta gs bariz bir şekilde daha başarılı bir kulüptür fenerbahçe "futbol takımından". mesele kupada, parada da değil. mesele her şart her koşulda takımın yanında olmakta. bu kulübün, kupasız, parasız zamanlarını da biliyoruz, yine seyirci rekorları ile birlikte. oturup bunu düşünesin gelmiyor mu hiç? büyük fenerbahçedir. başarılı gs. bjk de evin küçük oğludur. büyüklüğünü gelirinde, stadında, başarılarında, taraftarında, vs. anlatmayan kulüptür. boşuna demiyoruz "fenerbahçe'nin büyüklüğü ne kupa büyüklüğü, ne de şampiyonluk büyüklüğüdür. onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz." diye. (bkz: #9548546) ama bu özelliklerini kıskananların birbirleriyle kurduğu ittifaklardır; fenerbahçe başlıklarına en çok diğer takım taraftarlarının yazmasıdır; kendi şampiyonluklarında dahi bunu kutlamayıp, "fener şampiyon olamadı ki ehehhheeh" diye sevinemeleridir fenerbahçe'yi "tek büyük" yapan. biz de istemezdik, galatasaray şampiyonluk kutlamalarına katılan bjk başkanlarını, fenerbahçe-beşiktaş maçında beşiktaş'ı tutan galatasaray başkanlarını. her yapılan transferi bir fenerbahçe'liyle kıyaslamanızı. fenerbahçe başlıklarına en çok diğer takımların taraftar(?)larının yazmasını. her olayda fenerbahçe'ye bok atacak birşeyler aramanızı. yazık oldu çünkü 100 yıllık mazilere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder