8 Şubat 2012 Çarşamba

Sezen Aksu Şarkıları

kendisine şimdiye kadar sanatçı dememiş*, önüne gelenin kendisine sanatçı dediği, ciddi görünen televizyon programlarında bile mankenlerin, zart ve zurtların adlarının altına sanatçı yazıldığı bir diyarda en doğrusunu yapmış sanatçı ötesi muhteşem insan. ne iyi oldu beyaz'a konuk olması.. dünya tatlısı bir varlık olduğu tastiklendi onaylandı.. insanı "ben bu kadını nasıl anlatsam en doğru şekilde acaba" diye düşünmeye zorlayan insan. mükemmel ses, mükemmel şarkılar mükemmel bir insan. hayatın her anında dinlenebilen mükemmel şarkıların sahibi eşsiz ses, mükemmel yorum. vazcaydım bu şekilde anlatamiycam, şöyle izah etmek daha doğru olur: bir insan düşünün ki yaptığı her şarkı eşsiz olsun, bilinsin, sevilsin, saygı duyulsun. bugüne kadar yaptığı şarkılar gibi şarkılar yapmak gerçekten dünya üzerinde çok az insana nasip olmuştur heralde diye düşünüyorum. nereden başlasam, nasıl anlatsam dedim ya; şarkılarından birazını yazayım da en açıklayıcı şekilde anlatayım: gülümse, her şeyi yak, kaybolan yıllar, yalnızlık senfonisi, tanrı istemezse, tükeneceğiz, sen ağlama diye uzayan bir liste... her biri başyapıt, her biri usta işi... böyle bir kadın bu, bence türkiye müzik tarihinin gelmiş geçmiş en güzel, en yüce sesi... kurtalan ekspres barış manço için demişti ya "kırk yılda bir gelir barış gibisi" diye; bir barış manço, bir sezen aksu gelemez diye tahmin ediyorum bir kere daha ülkemize... en azından benim ömrüm buna yetmez... başımızdan eksik olmasın, daha nice güzel yapıtlar versin türk müziğine, yine efkarlanınca onu dinleyelim, akşam çıkalım onu dinleyelim ki müzik yapıyoruz diye ortada gezinen zibidiler biraz daha arka planda kalabilsin. kafaya kafaya edit: ben şu kadar işi başarmış, unu elemiş eleğini asmış üstelik ayağı yerden kesilmemiş tek tük insanlardan birinin devamlı kafasına kafasına güller, ağlayan seyirciler, içten dokunaklı gereksiz sorular, kameralar önünde gereksiz hatırlatmalar gönderilerek ağlatılmaya çalışılmasını basitlik olarak değerlendirmiştim. demek onu ağlarken izlemek isteyenler içimizden birileriymiş. sonra arabekis değiliz biz diye söznükte entariler giyen bir kısmımızın esasında kadının sesi tadından anladığının da ispatı olmuş kadınmış ayrıca. kadın sanki ömrünce pamuk yastıklarda taşındı sağa sola da kırk yılın başı geldiği programda allak bullak edilmesi işimize geldi. kurban bayramı ya... hadi sezen aksu'yu keselim, kan görelim, göz yaşı görelim... halo oynamıyoruz, tv izliyoruz, diğer ucunda stüdyoda gerçek insanlar var. zaten başarılamadı, beklenen kareler olmadı ekranda, gözü doldu gitti sezen aksu, ama bu entry'i kötülemek, ne onu ağlatır, ne beni üzer. anlarım ki o tv izleyen kendinden geçmiş susamış kitle nihayet sözükte de var olmuştur. anlarım ki 25 yaşındaki kızın telefonda ağlaya ağlaya sezen aksu'ya bebeğim diye bağırdığı saniyede normal olmayan şeyin doğuş konserinde ön sırada bayılan kızdan farkı olmadığını. anlarım ki hala kafamızda konumlardırmaların posiyonları ve hayatımıza olabileceği etkilerini kontrol etmekten acizizdir. anlarım ki gülen eğlenen eğlendiren bir sezen aksu'dansa ağlayan bir sezen görmek için kendini perişan edecek bir kesim hem kendini inkar edecek hem varlığını sürdürecektir. ama ne olur. kişi bu ne yahu der gider bi daha, daha da seyrek gelir. sebebi budur, biz deriz ki götü kalktı işte. hep biz haklıyız ya. basınca kötüye haklı olundu ya....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder