Twitter Eğitimi

kendim için çok gereksiz bulduğum halde mock caterpillar'ın acayip gaza getirici görüşlerine daha fazla kayıtsız kalamazdım, kalamadım da kayıt oldum buna sonunda eheah. hanimiş bakalım neymiş dedik bu twitter. follow mu ediyoruz nasıl akıyoruz ortamlara? misal buraya twitter şeysimizi mi yazıyoruz? hımm yazalım yazalım bakalım. tek güzel özelliği herkesin eşit şartlarda yarıştığı er meydanı olan online ortamlara ünlüleri de çekip onları sıradan vatandaşla aynı dünyaya indirmesidir (bunu da yazmak yasaklanacak yakında acele edeyim dedim). ekranda gördüğü ilüzyona, imaja hemen kapılan sade vatandaş-sade suser bu ünlülerin bilinçaltlarından aracısız biçimde fışkıran saçmalıkları görünce dengesini kaybediyor tabi. "onlar da insan :(((" demiyeceğim, zira esas mevzu olmadık adamları balon gibi şişiren sizin-benim gibi saftirikler. sırf şarkı söyleyebiliyor diye üst insan zannedilen, güzel aşk romanı yazdığı için deha muamelesi gören tiplerin esas halleri budur: senin benim gibi salak saçma insanlar işte. az biraz bir kaç kişinin aklı başına gelip böyle televizyonda, dergide her gördüğüne tapınmaya başlamasa kardır. benim tweeter ile alakalı fikrim şudur: twilight edebiyat dünyası içinde ne kadar değer taşıyorsa, twitter da internet dünyasında o kadar değer taşıyor. sevmiyorum, kullanmıyorum (hesap aldım duruyor aylardır tek tweet ile), kullananı da sevmiyorum, takip de etmiyorum. hayranlarıyla konuşmak için kullanan, birinci elden duyuru-açıklama yapmak için hesap alan yazarlar, şarkıcılar, aktörler için güzel bir uygulama olduğu da bariz tabi, onları ayrı tutuyorum bütün bu saçmalıklardan. hayrını görün. editim la: daha twitter nasıl yazılır bilmeyen adam ahkam kesiyor arkadaş, yazıklar olsun, bi tweeter bi twitter heh. hesap açmadan önce "ne lan bu böyle" demiştim. ama kullandıkça çok sevdim. bir kere, tanıdığın insanları takip ediyorsan acaip zevkli. sanki bir gossip girl ortamında gibi hissediyorum kendimi. kim ne yapmış nereye gitmiş hepsini öğreniyorum. tamam bazen "herkes sevişiyo yaa yalnız ölücem böhüü" diye depresyona da sokabiliyor ama sonuçta eğlenceli bir yer. tanımadığın insanları bile takip etsen, o röntgencilik duygusu bambaşka bir şey. insanı daha çok tweet okumaya itiyor. saat 10 yeni uyandım mükemmel bi gün beni bekliyo. -annem üstüne hırka al dedi, sabahları annem çok sinirli oluyo acaba bütün anneler mi böyle ki ??? -tuvalete girip rahat rahat sıçması gibi de yok. -gidip markete bira almalıyım, akşam bilgisayar başında iyi gidiyo. -marketten döndüm, annem bakkala bidip ekmek almamı istiyo pffff... -akşam yemeğinde imam bayıldı vardı, patlıcandan nefret ediyorum. -içmeye başlıyorum isteyen varsa beklerim. -çok çişim geldi, tuvalete gitmeliyim. -fazla kaçırdım içkiyi, kusuyorum. -en iyisi sızmak, iyi geceler twitter. -saat 10 yeni uyandım mükemmel bi gün beni bekliyo. işte standart bi türk insanın twitter kullanım şeması böyledir, kişisel düşüncem bu twitter mevzusu bize ters ya da bizzat bana ters, tam olarak bilemedim. yaşanmış olay : eve gelen arkadaşa feysbuktan artık sıkıldığımı dolayısıyla twitter hesabı açtığımı dile getirdikten sonra site içinde gezinilmeye başlanmıştır özelliklerini ve işlevini anlatmak amacıyla. b : ben o : o işte b: olm bak işte yazıyosun buraya bi sms boyunca bişeyler sonra twit ediyosun isteyen görüyo istemeyen görmüyor. 0: ee kimler var şimdi yani kimler görecek bunları ??? b: yahu bak şimdilik x var y var z var ama daha o kadar yaygın değil çok yakın zamanda meşhur olacak. hem bak colin kazım falan yazdı da olay oldu ya onları falan da takip ediyorsun. (sonuna kadar twitter ı savunmak) o: ulan o colin kazım herkes tanıyor da takip ediyor! seni kim sikine taksın ??? b: (5 sn. arkadaşın yüzüne baktıktan sonra) öyle deme len onları takip etmek güzel şey. ama haklısın kimse beni siklemez en iyisi kapatayım ben bu twitter ı the end