8 Haziran 2012 Cuma

Çeşme Siemens Servisi - 444 1 494

akp'nin izmir'de oy almak için yaptığı saçmalıklar düşünüldüğünde, belediye hususunda çıkan sonuca şaşırmadığımı söylemem gereken şehirdir. senelerdir, geçen seçimlerden beri, akp izmir'i tehdit ediyor. tavırları tek ve belli: "bize oy verin, yoksa hizmet yerine babayı alırsınız." burada bahsettiğim iki şehirden birine gidebilecek bir kaynağın iktidar partisinin hakim olduğu bir şehre yönlendirilmesi değil. zira bu, hoş olmasa da, beklenebilir bir tavırdır. benim bahsettiğim, akp'li üst düzey yöneticilerin ve bu hükümete bağlı bürokratların gösterdiği aşırı hamaset, öfke ve düşmanlıktır. Çeşme Siemens Servisi bu, söz derecesinde olup biten bir mevzu değildir. dsi'nin izmir'e ettiklerinin incelenmesi, bunu gösterecektir. son bir kaç yılı araştırırsanız, su sıkıntısı bekleniyorken baraj kapaklarını açıp tonlarca içme suyunu denize akıtmaktan, yeni barajlar için belediyeyi kapılarda süründürmeye kadar pek çok örnek görürsünüz. herşey burada da bitmemektedir. her türlü bürokratik kurum, izmir büyükşehir belediyesi'nin ve bölgedeki akpli olmayan diğer belediyelerin hiçbir talebini yerine getirmemek, aksine işleri olabildiğince zorlaştırmak, belediyeyi yalnız, her belediyedeki gibi sınırlı öz kaynaklarına muhtaç bırakmak (rica ediyorum bir bakın bakalım, belediyelerin ana gelirleri olan emlak vergilerinden ankara ne kadar pay alıyor.) onları da alabildiğine biçmek için elinden geleni yapmaktadır. her kapının arkasında, izmirli, "oyunuzu bize verin, o zaman hizmet alırsınız." diye sırıtan bir akp bürokratı bulmaktadır. akp'nin anlamadığı, tehdidin izmir'de sökmeyeceğidir. demokrasilerde, normalde, korku politikaları, erkin aslında kendinde olduğunu bilen bir halkın karşısında yıkılır. ne yazık ki türkiye'de sadece izmir bu gerçeğin farkındadır. görülen manzara buna işaret etmektedir. birileri izmirlilerin chp faşistliğinden dem vuruyor. dostum, bil ki, bu kadar oyu alan chp değil, geçen dört yılda bize ahmet priştina'nın emanetini hak edecek bir insan olduğunu gösteren aziz kocaoğlu'dur. kusursuz bir başkan, mükemmel bir belediyeci olmayabilir. ahmet priştina kadar parlak bir yıldız da olmayabilir (öyle adamlar bin yılda bir gelir) ama aziz kocaoğlu onurlu, dürüst, çalışkan, en önemlisi de vatandaşına değer veren, örnek bir insandır. dahası izmirliye göstermiştir ki, gerçekten de amacı hizmettir, rantta gözü yoktur. öte yandan, diğer tarafta da chp'nin isminin öne çıkmasının sebebi, sağa yatık siyasi sistemimizde, sol olmasa da solun içinde barınabildiği, ülkeyi etkilemek için umudunun olabildiği tek yer olmasıdır. kemal kılıçdaroğlu, aziz kocaoğlu gibi insanların iç rahatlığıyla üye olabildikleri bir parti olmasıdır. gerçekten bir alternatifi olsaydı, emin olun oy alan deniz baykal'ın chp'si olmazdı. ama bir yanda tavrı belli akp olunca, sayın başkanımız da adresini orası olarak açıklayınca, yönelim chp istikametinde olmaktadır. chp'nin, benim gibi normalde chp tavrı ve düşüncesinden hazzetmeyen bir liberalin bile oyunu alabilmesini sağlayan budur. uzun sözün kısası, izmir bu seçimle haramiliğe, külhaniliğe pabuç bırakmayacağını göstermiştir. bu yönüyle, övgüyü hakedendir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder