5 Haziran 2012 Salı
Puf Sehpa Modelleri
yav abicim, tamam biliyorum, şu an sözlüğün kutsalına dokunuyorum. biliyorum, ışık hızıyla gidecek zö'ye ama artık dayanamıycam. birilerinin bunu söylemesi lazım. tamam, kendimi feda ediyorum. pirana dolu bir havuza atlıyor gibi hissediyorum şu an ama benim gibi düşünen ve var olduklarına inandığım fakat lince uğramaktan korktukları için sessiz kaldıklarını düşündüğüm insanların sesi olmaya karar verdim.
şimdi arkadaşlar, önce kafadan gireyim de gerekçeleri sonra açıkliyim: hep ben mi kötü bölümlerine denk geldim bilmiyorum ama bu dizi bildiğin kötü. ha, zaman zaman güzel bi sahne olabiliyo. mesela elemanın birinin (ismini bilmiyorum) leyla'yı hastanede komadan çıkarmaya çalıştığı, hani "okula geç kalıyosun, uyan" taktiğini kullandığı ve doktorun "öpmekle olsaydı biz öperdik" demesiyle sonlanan sahnede gülmekten gözlerimden yaş geldi. bunun dışında ara ara güzel espriler de çıkıyor. ama bunlar bir diziyi iyi yapmaya yetmez.
Puf Sehpa Modelleri
bir diziyi kötü yapmaya yeten şeylere gelirsek:
- diziye aşina olduğum ilk zamanlardan beri, gözüme batmasını geçtim, midemi kaldıracak derecede, doğal konuşma süsü verme amaçlı böyle bi tutuk tutuk konuşmalar var ya işte onlar hiç doğal değil.
- böyle gayrıtabi bir konuşma biçimi bir karakterde olabilir, anlarım. "bu karakter de böyle tasarlanmış" derim, beğenmesem de gözüme batmayabilir. ama arkadaş mecnun, mecnun'un babası, ismail, bu üçü zaten fiks böyle konuşuyo da ara ara öteki karakterlerin de ağzı bu tip konuşmaya kayıyor. karakterleri farklı tasarlama konusunda rahmetli avrupa yakası on numaraydı. örnek alabilseler keşke. bütün karakterlerin aynı kafanın ürünü olduğu bu derece sırıtmasaydı keşke.
- süre uzatmak için bayıcı derecede sündürülmüş diyaloglar ise bende resmen tansiyon düşüklüğü yapıyor, tuzlu ayran içme ihtiyacı hissettiriyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder