12 Nisan 2012 Perşembe

Denemelerimi paylaşıyorum

ilk kez kombi kullanıyorum, su, basınç, vana gibi bir şeyler söylemişti ilk açılışta servisten gelen eleman. dün duştayken birden sıcak su kesildi, korka korka mutfağa gittim ve ekranda her zaman görmeye alışık olduğumdan farklı bir şeyler gördüm. ekran yanıp sönüyor, 0.5 yazıyordu. teknik elemanın bahsettiği basınç düşmesi olduğunu ve kombinin altındaki vananın çevirilerek sorunun çözüleceğini bildiğim halde korkarak kombiyi şalterden kapatıp, mutfaktan hızla uzaklaşmaktan başka hiçbir şey yapamadım. akşama kadar da mutfağa giremedim. akşam da ben değil, bir başkasına yaptırdım ve o vanayı açıp basıncı yükseltirken bile korkmaya devam ettim. su tesisatından, elektrikli aletlerden, her türlü ocaktan, fırından, ısıtıcıdan çok çok korkuyorum. her şey normal seyrindeyken bile kullanmak beni geriyorken böyle bir olağan dışı durum, arıza, ses ömrümden ömür götürüyor. sürekli alternatif yaşamımı ya da yaşamlarımı düşünmeden edemiyorum. yok, "öss tercihlerimde bu okulu değil de şu okulu üste yazsam ne olurdu"; yok, "okulu uzatmasaydım nasıl bi yaşamım olurdu"; yok, "basketbol hakemliğini bırakmasam çok daha sosyal mi olurdum"; "ya, yaz tatillerinde çalışacağıma interrail ya da work and travel vasıtasıyla yurtdışına çıksaydım"; "ya, farklı bi meslek tercih etseydim" diye diye alternatif yaşam düşüncelerimin eşiğini "ya servisi kaçırmasaydım" veya "otobüsü yakalayabilseydim" düzeyine kadar düşürdüm. bi yandan insanlara, keşke demenin çok saçma olduğunu, yapılabilecek hiçbir şey yokken geçmişi değiştirebilme düşüncesinin manasız olduğunu, rasyonel insanın önüne bakması gerektiğini ukala bi şekilde anlatırken; içten içe yaşamım boyunca verdiğim kararların hayatımı ne yönde etkilediğini sorgulamam, eğer farklı kararlar verseydim hayatımın daha farklı olacağını düşünmem son derece ironik sanırım. işin ilginç yanı ise; farklı kararların hayatımı farklılaştıracağı düşüncesinin, daha iyisini istediğimden değil, sadece meraktan kaynaklanması. "20 yıl önce mehmet abi'yle o işe ortak olsaydık voliyi vurmuştum, bak herif ne acayip para kazandı" diye düşünen insanları çok gördüm ama ben, "acaba hayatımın herhangi bi evresinde farklı bi karar verseydim ölmüş olur muydum" ya da "uyuşturucu bağımlısı mı olurdum" diye bile sorguluyorum. bi de bu düşüncelerin tam zıttı niteliğinde, "ne yaparsam yapayım yaşamım yine aynı mı olurdu" diyerek kaderciliğe dokunmadan yapamıyorum. bu da, kader düşüncesini inanılmaz derece saçma bulmamla ironi oluşturuyo. sanırım büyük resmi görmeyi çok seviyorum ve tüm saplantım bundan kaynaklanıyo. başka bi izahat getiremiyorum, zira hayatımdan oldukça mutluyum. değiştirelim deseler kabul etmem, o derece! benimki safi merak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder