Toshiba Servis İzmir

oy verirken çok geriliyorum. çok ciddi bir iş yapıyorum gibi böyle .. elimde değil! az önce arkama yaslanıp gözlerimi kıstım bir entry'i oylamadan önce. uzun uzun baktım ona. elim şükela ve öeehh arasında gidip geldi defalarca. düşündüm. çok düşündüm. dudaklarımı falan kemirecektim ki ne oluyor lan ? dedim kendi kendime. kendimi ciddi bir yarışmanın jüri üyesiymiş gibi hissediyordum. sanırım çıkıp hava almak lazım bazen. çıkıp içsem, kafayı kırsam mı? vurup kafayı, devirip götümü yatsam mı yoksa? bilmiyorum şu an, çoğu akşam hatta... çopçoğu akşam. içimde konuşuk eden, kafamı sken ben: -ikisinden birini seçtikçe, ikisine de daha çok mahkum oluyorsun, biliyorsun? -hep aynı ikiden bir seçiyorsan, artık seçmiyorsun, anlıyorsun? s.k gibi de aksanı var. -bazen olur. olur yani. takma. sus amnkdmn. sus. sözlük yazarlarının şu an dinlediği müzikler başlığı sözlük yazarlarının dinlediği müzikler olarak değiştirilmiş ama nefretimi bir nebze olsun azaltamamıştı. bugün tekrar girdim başlığa hepsini bir bir eksilemek için. bir de ne göreyim! çoğu entry editlenmiş, zamanın ötesine gönderenden şikayetçi olunmuş. beni aldı bir neşve. entryleri daha bi şevkle eksiledim. içimde bi sıkıntı var ama o da işeyince geçer zaten. o zaman gidip işeyeyim. dün akşam 7.30 da uyudum ertesi sabah 6.30 da kalktım. hem de deliksiz uyumuşum. tanrım ben ne hale geldim böyle. aha şimdi gene uyumaya gidiyorum :/ beynimin bir kısmını istemsizce, tamamen ona ayırdım. dolayısıyla ne düşünürsem düşüneyim, arkaplanda -ya da önplanda- o da düşünülüyor otonom şekilde. ya böyle enteresan ve kalıcı bir multitasking geliştirdim; ya da bu aralar hiç işim olmadığından böyle bir durumdayım. memnun muyum bilmiyorum ama sıcak havada özlem* hiç çekilmiyor. çok özlüyorum. hatta yanımda yatıyor olsaydı "hf, çok sıcak" demezdim, o kadar yani. * edit: çok güzel olacak.