13 Nisan 2012 Cuma

Sia Furler titanium

ne kadar dozunda olursa olsun fener-gassaray-beştaş rekabeti çerçevesinde entryler yazdıkça ve bu entrylerimin sözlükte yazdığım uzun ve nitelikli entrylerin dörtte üçünü oluşturduğunu farkettikçe eşimin dostumun,ne bilim eski sevgili veya sevgililerimin bunları okuyup(ki okuyorlar) günün birinde "yav ben senin bu kadar boş bi adam olduğunu bilmezdim" diyebileceklerini düşünerek huzursuz oluyorum ve içlerinden sivri olanları gözüme çarptıkça temizliyorum. nihayetinde sildiğim entry sayısı şu anki toplam entrymi geçti sanırım. ayrıca her ne kadar tamamen makarasına seçmiş olsam da nickimin yaptığı çağrışımdan rahatsız olduğum için ve "bu ne len, ya müzik yazmışın ya fener-gassay ya da geyik, suya sabuna dokunur yazın yok" demelerinden korktuğumdan kelli, yeni tanıştığım kişilerden sözlük yazarı olduğumu saklıyorum. her gün eve aldığım kedileri dışarı çıkaramadan kendi kedim gelecek diye ödüm kopuyor, yakalanmamak için akla karayı seçiyorum. genelde yakalanıyorum ama gün geçtikçe daha profesyonel evden kedi atma yöntemleri geliştiriyorum. oğlumu önden alırken diğerlerini arka odaya tıkıp oradan gönderiyorum ki beş ekstra kedi ile bu oldukça zor. eve başkasını alacak olsam, eşim bassa ya da basma ihtimali olsa bu kadar gerilmem, o derece geriliyorum. sonra bu kedicikler miyav miyav cama geliyor, bu gece yine onlardan biri diye bakmadım. sesi de hiçbirine benzetemedim. bari söyleyeyim eve almayacağımı derken kızımı camda vıyklarken gördüm. o kadar çok kedi giriş çıkışı oluyor ki, kendi kedimi sokakta bıraktığımı unutmuşum resmen. bana uzanan her patiyi tutuyorum. bugün de bir pati uzandı. tuttum. meğer hayvan uyuzmuş, yeni yeni iyileşiyormuş. arkadaşım yemek almaya gittiğinde kolumla kedi ile yorulup yattığı banka oturdum. elimi koklattım, başını montuma ve pantolonuma yasladı, pati uzattı, tuttum. sonra bir takım amcalar köpeğin tarihçesi hakkında izahat verdiler ki sağ elim zavallı elim şeklinde eve gelirken uyuz mikrobunun üzerime bulaşmış olma ihtimalini abartıp kedimi taşıdığım diğer tarafa yürürler mi diye endişe ederek kedimi arkadaşa verdim ve eve yalnız döndüm. kıyafetlerimi poşet içine koyup kedi medi ulaşmasın diye yükseğe astım. geçen gün ups görevlisine kimlik sorup "sizin gerçekten ups görevlisi olup olmadığınızı nereden bileyim? belki bu doçentliğime bir sabotaj," diyen arkadaşa gülerken bu teorilerimle en az onun kadar manyak olduğumu açık etmiş oldum. sonra kendimi yüz defa yıkadığımı söylememe gerek yok herhalde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder