16 Nisan 2012 Pazartesi
Seni bana anlatırlar
12. yaş zirvesi başlığındaki "geliyorum", "gelemiyorum" tarzı entry giren yazarları aflarına sığınarak pek garipsiyorum. niye uygun sözcüğü bulmaya çalıştığım konusunda da kendime kızdım bir miktar. garipsemek daha edepli olur diye düşündüm sonunda. bu entryleri okuyunca, şapşallıklarına gülmek yerine utanıyorum çok. bende mi bir gariplik var yoksa gelip gelemeyeceklerini beyan edip meraktan saçımızı başımızı yolmamızı önleyen sevgi topacıklarında mı çözemedim.
korkuyorum...
bazı yazarlarla garip bir bağım var benim. mesela, kadınlardan virginia woolf ve sylvia plath, erkeklerden, chuck palahniuk... özellikle son zamanlarda chuck palahniuk'u tekrar tekrar okuyorum. hele ki kendime dair bir şeyler buldukça daha bir hararetli okuyorum. mesela choke'da şöyle diyor:
"her şey berbat bir hal almadığı sürece yoluna da girmeyecek."
her şey berbat bir hal aldı chuck. ama bir sorun var. ben işlerin yoluna girmesinden korkuyorum.
sonra yine devam ediyorum okumaya ve şöyle bir satır çıkıyor karşıma:
"yetersizliğim pekala yeterli oluyordu bana."
insan ne garip bir tür tanrım. ne istediğini bilemeyen...
bugün de geceye ulaştı... garip...
* ben pek insan sevmem. daha doğrusu artık bunu seçtim. ailem ve 1-2 dost dışında mecbur kalmadıkça(bürokrasi vs) kimseciklerle muhatap olmam. bayağı oluyor insanlarla iletişimi kopardığım. yolda görsem bile, onlar beni görmedikçe ''aaa naber ya, nerlerdesin sen? görüşemiyoruz hiiiç!!'' demem, görmemezlikten gelirim. vefasızım evet. yardım istediklerinde elbet yanlarında olurum ama insan olmanın getirdiği zorunluluklar dışında eğlenmek için kimseyle biraraya gelmemeye özen gösteriyorum.
* acayip üşengeç bir insanım. kıçımı yayıp evde zaman geçirme uğruna sevgilimi dahi terkedebilirim. ki bunu yapmışlığım var.
* yolda yürürken sözlükte açılan komik bir başlık aklıma geldiğinde kendi kendime güler, açan yazar için ''ulan ne piç adammışsın ya.'' derim. görenler deli sanıyordur eminim ama bunu çok yaparım ben. sürekli salak bi sırıtış ve ara ara sesli gülme şeklinde gider bu. mesela bugün penise ithaf edilen şarkılar başlığına yazılanları düşünüp kırıldım çarşıda. ağzıma sıçtınız pezevenkler!
* trafikteyken dünyanın en sinirli insanı oluyorum. uuuvv.. dutaman beni iş çıkışı. çok fena. en olmayacak yerde makas atmaya çalışan, öne kıran, yeşil yanar yanmaz kornaya basan her kimse, inip aşağı ağız burun dalasım geliyor. o yüzden zorunlu olmadıkça şehiriçinde, özellikle trafiğin yoğun olduğu saatlerde direksiyon sallamamak benim için en iyisi. senelerdir alışamadım. bu da demek oluyor ki, istanbulda olsam seri katil olabilirim.
* her gün 5 kere peşpeşe hapşırırım ben. sekmez bu. müthiş bir istiktar. kimsede görmedim daha. aynı şekilde her sabah düzenli olarak sıçarım. günde 4-5 öğün de sıçtığım oluyor. yarrak gibi adam benzetmesi yapanınız olacaktır, hak veririm. bağırsakların bu kadar sağlıklı çalışması da fazla lan. abartıyolar mnakoyim. bi durun, bi yavaş. her saat zart zart olmuyo.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder