16 Nisan 2012 Pazartesi

şehrazat öldümü

kızım olacağını öğrendiğimden beri herkes babasına aşık olacak falan diyor. bildiğin elektra işte. ama ben ya beni hiç sevmezse diye korkmaya başladım sözlük. şimdiden doğmamış bir bebekle uğraşıyorum bu seneye girerken*, ultrasonik süper şeyler olacağına inandırmıştım kendimi; yastığımın altında sonic screwdriver bulmak, timelord olduğumu keşfetmek, jedi mind trick yaparak las vegasda venetian'ı, wynn'i, newyork newyorku, luxoru soymak, mercedes c63 amg falan alabilmek gibi. henüz hiçbiri olmadı. bende bu senenin içinde olacağına inandırıyorum. olunca bu mesajı editleyeceğim. sims oynamaktan sıkılınca "tv izliyim bari" diyerek geçtim televizyon karşısına, normalde hiç izlemem televizyon. reklam izlemeye başladım. çıkan vaseline reklamında çalan bitter sweet symphony eşliğinde tempo tutarken buldum kendimi sonra. sosyalleşmem gerektiğini anladım. not: sims'te izlemedim televizyon, orda henüz bu ürün olmadığından reklamı da yok. hı bi de not: göbek atmaya da başlamadım. durum henüz o kadar vahim değil. ortaokuldayken fuarda kadinlar matinesi kapsaminda küçük emrah izledim ve ahu tugba'nin beyaz file coraplariyla beyaz at sirtinda sahneye ciktigi o ana taniklik ettim. her iki taniklik da sosyal gelisimimde buyuk katki sagladi. her kesime uyumlu bi kisiligim var. bi türlü iyileşemiyorum. iyileşecekmiş gibi de hissetmiyorum aksi gibi. işlerim de rast gitmiyor bi türlü. cenabet misin diyeceğinizi tahmin ediyorum ama vallahi abdest de alıyorum lan. her tarafımdan antibiyotik çıkıyo, çarpıntılarım geçmek bilmiyo. hiç bi ortama ayak uyduramaz oldum, arkadaşlarıma karşı kendimi suçlu hissediyorum. eski halime dönmek istiyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder