13 Nisan 2012 Cuma
izmir nasıl bi yerdir
birisi size iyi davranmaya çalıştığında yanından kaçmak, güzel güldüğünüzü söylediğinde ağlamak, güzel olduğunuzu söylediklerinde suratınızı dağıtmak istediniz mi hiç? biri yakınlığını göstermek için dokunmaya çalıştığında size çaresiz hissettiniz mi? birisiyle asansöre binmekten korkup, yanınızdan tanıyın- tanımayın birisi geçerken ürktünüz mü hiç? size komplimanlarda bulunan birini gördüğünüzde yüzünüzdeki tiksinmeyi silmeye çalıştınız mı hiç? size birileri sevgisini ifade ettiğinde benden ne istiyor acaba diye düşündünüz mü? şimdiye kadar sizinle şakalaşan, gülen, arkadaşlarınız için benden ne çıkarı vardı, ne istiyor benden diye düşündünüz mü hiç? çok sevdiğiniz kişilerin içinizdeki insan sevgisini söküp aldığını hissettiniz mi hiç? bir dostluğun bitimine sessizce tanık oldunuz mu kurbanken aynı zamanda? gözünüzün önünde hayatınızın on senesini sildiler mi hiç sizin? ne yani böyle olacağını bilmiyor muydun dediler mi yüzünüze? boş ama can yakan tehditler savurdular mı bir zamanlar canınızı emanet ettiğiniz insanlar hiç size? birisi size bundan sonra neler hissedeceğinizi anlattığında inanamayıp, her söylediğinin gerçek olduğunu görünce krize girdiniz mi siz hiç?
o dimdik, o taş yürekli, o özgüveni tavanda, o şen şakrak, o neşeli, o gülen, o ani parlayan, o çabuk unutan, hemen affeden, o ne yapacağı kestirilemeyen, o soğuk, o sıcak, o uzak, o cana yakın, o sıcak kanlı, o asi, o uysal, o lafını esirgemeyen, o sevdiğiniz ya da sevmediğiniz kız. ona bir haller oldu ya hani, bir olgunluk bir durgunluk, bir sükunet, bir ruhsuzluk, bir umutsuzluk, bir depresiflik duhul oldu ya. işte bu kız böyle düşünüyor. böyle hissediyor. inanmıyor artık. elinden alındı sevgisi. sevgisiz ne yapabilir ki??
iyiliğe inanmıyor artık, iyi görünmeye çalışmaktan yoruldu artık. yalan neşesi. sustuğu her şey büyüyor içinde.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder