10 Nisan 2012 Salı

Demirdöküm Servisleri İzmir

zamanında birisini sevmek gibi bir hata yapmış olabilirim, bu hata yüzünden çok acı çekmiş de olabilirim kabul ediyorum. ama ben acı çekerken daha başarılıydım ya? şimdi hiçbir şey hissetmiyorum ve yaşam enerjim çekildi, hay böyle işe edeyim, bir an önce tatil yapmalıyım. köydeyiz. 3 yaşındayım. ninemin yaptığı gibi tavuk ve civcivleri gütmek için bir sopa buldum. o yere vuruyordu, ben de vurdum. nasıl yaptığımı tam hatırlamıyorum ama babamın mendil kutusunda kalmış son mendille ölü civcivi bebek gibi kundakladım. o kutuya koydum ve sağa sola sallayarak onu uyutmaya başladım. dayım gördü. - ne yapıyorsun? derdemez bebeğimi bacağından tuttuğu gibi damın çatısına fırlattı. ben ağladım. çığlık attım. anneme kızdılar. Demirdöküm Servisleri İzmir -bir çocuğa sahip çıkamadın ! dediler.ösym, yök, meteksan ve niceleri tarafından hayattan soğutuldum. 17 yaşındaydım daha. 15 gün içinde 2 ameliyat geçirmiş; sınavlara hazırlanmak için oturamadığım oturma organımın yanına doğru yaslanıp ders çalışmaya çalışıyorum. biraz toparlandım. evde rahat çalışamıyorum diye ders yapılmayan ama açık olan dersaneye gitmeye başlıyorum. antalya sıcağında temmuzun onbeşinde başlıyorum çalışmaya. sabah 10 akşam 6 arası. 1 saat de yemek molam var öğlen... derken yaz bitiyor. eylül geliyor okul açılıyor. bu sefer sistem değişiyor. 8-16 arası okul. okul çıkışı dersane. dersane çıkışı ev... evimle okulum arası yakın ama. evim ve okulum şehrin merkezine (dersanenin olduğu yere) 30-35 dakika mesafede. günde 1 saat falan da yolda geçiyor. baktım fazla kayıp. cep kitapları aldım onları okuyorum derslerin... (sonuçta bir soru bir sorudur diyorum) derken aylar geçiyor martın 27si geliyor. çok rahatım. kendimi hazır hissediyorum. etrafa gülücükler saçarak sınavıma giriyor; gözetmenlerle şakalaşıyor; sınıftaki diğer öğrenciler o heyecanı atsın diye bi yandan da onlara espriler yapıyorum. sınav başlıyor.. sorular fena fena geliyor. neyse diyorum boşver sınavdan sonra düşünürsün bunları. çözüyorum çıkıyorum. hemen elimi yüzümü yıkamak için lavaboya gidiyorum. kireç gibi surat. biraz bekliyorum kendime geleyim diye. annem çok üzülür çünkü beni öyle görürse... neyse... sınavdan çıkıyorum nasıl geçti sorularına on numara yanıtını verip konuyu başka yöne çekiyorum... aynı gece bu sefer 2.sınava yönelik çalışmalara başlıyorum. ne kadar kötü geçmiş de olsa; sormuştum arkadaşlara onlar da 'sıçtık abi' demişti. çalışmak lazımdı... derken bir cuma günü haber çıkıyor. şifre iddiaları. araştırıyorum, deniyorum. umarım asparagastır diyorum ama hilelerin ardı arkası gelmiyor. sonunda pes ediyorum. yeter diyorum. hak diyen, hukuk diyen bu adamlara lanet ettim. şimdi yeni bir yol çizdim kendime. onun peşindeyim sözlük. yarın eylem var. ona bile katılmak gelmiyor içimden. biliyorum çünkü değişmeyecek bir şey. eylem bize bolca fişleme, belki bi karışıklıkta tutuklanma getirecek... bu kadar çalışıp sınava girdim ya; ödülü bu olacak..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder